Dünyanın ilk kadın hakları savunucuları kimlerdir? İşte hikayeleri

Olympe de Gouges (1748 - 1793)

Olympe de Gouges, bir Fransız sosyal reformcudur. Geleneksel görüşlere ve özellikle de kadınların hem siyasi hem de sosyal alanda oynadığı rollere meydan okuyan bir yazar olarak tanınır. Siyasi olarak aktif bir rol üstlendi. Boşanmadan, doğum hastanelerine, yetim çocukların ve evlenmemiş annelerin haklarına kadar değişen sosyal meseleleri ele aldı ve fikirlerini savunmak için üretken bir şekilde yazdı. 1791'de fikirlerini “Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi” altında açıkça belli etti. Daha sonra 1793 yılında, giyotinle idam edilerek hayatına son verildi.

Elizabeth Cady Stanton (1815 - 1902)

Yazar, öğretim görevlisi ve kadın hakları ve oy hakkı hareketlerinin baş filozofu olan Elizabeth Cady Stanton, 20. yüzyıla kadar kadın hakları gündemini yöneten kadınlardan biri oldu. 1848'de Stanton, Lucretia Coffin ile beraber ilk Kadın Hakları sözleşmesini düzenledi. Stanton, evli kadınlar için mülkiyet hakları elde etme ve köleliği sona erdirme çabalarının yanı sıra, kadınların seçme ve seçilme hakları için de mücadele etti. Hatta oy hakkı, daha sonralarda önceliği haline geldi.

Lucretia Coffin  (1793 - 1880)

Lucretia Coffin, kölelik karşıtı ve kadın hakları aktivistiydi. Cinsiyet ve ırk eşitliğinin Tanrı tarafından verilen bir hak olduğuna inanan Lucretia Coffin, Elizabeth Cady Stanton ile beraber Seneca Falls Kadın Hakları adında ilk kadın hakları bildirgesini düzenlediler. Bildirgenin içeriği kadının sosyal, sivil ve dini alanlardaki haklarını kapsıyordu.

Susan B. Anthony (1820 - 1906)

Susan Brownell Anthony, kadınların oy hakkı hareketinin en görünür liderlerinden biri oldu. Elizabeth Cady Stanton ile birlikte, Amerika çapında dolaşarak kadınların oy hakkı elde etmesi lehine konuşmalar yaptı. Birkaç kez fikirlerini halka açık olarak paylaştığı için tutuklanma riskiyle karşı karşıya kaldı. Anthony stratejide iyiydi. Disiplini, enerjisi ve örgütlenme yeteneği onu güçlü ve başarılı bir lider yaptı. Anthony ve Stanton Amerikan Eşit Haklar Derneği'ni kurdu. 1868'de, kadınlar için eşitlik ve haklar fikrini yaymaya yardım eden bir gazetenin editörü oldular. Gazeteyi ise verdikleri dersler ile finanse etmeyi denediler. 1872'de Anthony, oy kullanmaktan tutuklandı. Yargılandıktan sonra 100 dolar para cezasına çarptırıldı. Bu, ülke çapında birçok insanı kızdırdı ve oy hakkı hareketine ulusal dikkati çekmeyi başardı.

Lucy Stone (1818 - 1893)

Lucy Stone, hayatını tüm cephelerde eşitsizlikle mücadele etmeye adadı. Stone, küçük bir kızken bile cinsiyete getirilen kısıtlamalardan kaçmaya başladı. Eşitliğe olan bu tutkusu onu  Massachusetts'te 'İlk Üniversite Mezunu Kadın' yaptı. 1855'te, Henry B. Blackwell ile evlendiğinde evli kadınlara uygulanan eşit olmayan yasalara karşı bir protesto olarak kendi soyadını kullanmayı tercih etti. 1879'da Massachusetts eyaletinde kadınlara kısıtlı seçme ve seçilme hakkı verilse de Lucy Stone'un imza ve oyları eşi Henry'nin soyadını kullanmadığı için çoğu kez reddedildi. Ölmeden önce ''Dünyayı daha iyi bir yer yapın!'' diyen Stone, kitlelere ırkçılık ve cinsiyet eşitliği hakkında birçok konuşma yaptı.

Clara Zetkin (1857 – 1933)

Yaşamı boyunca aktif siyasetin içinde yer alan Zetkin, kadın hareketlerinin önderlerinden biriydi. Alman siyasetçi, sosyal demokrat görüşleri ile siyasetin en önemli figürlerinden biri oldu. Zetkin, sosyalizmin işçi sınıfının kadınlarının ihtiyaçlarına gerçekten hizmet edebilecek tek hareket olduğuna inanıyordu. Alman aktivist Clara Zetkin tarafından teşvik edilen Uluslararası Sosyalist Kongresi'nde her yıl ilkbahar aylarında kutlanan Dünya Kadınlar Günü'nün 8 Mart'ta kutlanılması kararlaştırıldı.

Margaret Sanger (1879 - 1966)

20. yüzyılın başlarında, aile planlaması ya da kadın sağlığı ile ilgili konuların kamuoyunda konuşulmadığı bir dönemde, Margaret Sanger doğum kontrol kavramının doğuşuna neden oldu. Kadınların üreme hakları için açık sözlü hareketleri ve konuşmaları ile yaşam boyu bir kadın hakları savunucusu oldu.

Alice Paul (1885 - 1977)

Alice Paul, kadın oy kullanma hareketinin en aktif kanadında liderlik yapıyordu. 1885'te New Jersey'deki zengin bir Quaker ailesinde dünyaya gelen Paul, iyi bir eğitim almıştı. Swarthmore Koleji'nden biyoloji alanında lisans derecesi ve Pennsylvania Üniversitesi'nden sosyoloji alanında doktora derecesi aldı. Hayatını kadınların kanunlar üzerinde eşit haklara sahip olması için birçok konuda sesini duyurmaya çabalayarak geçirdi.