En büyük aşkı denizdi

Temiz denizler için 21 yıl mücadele etti axyas021.jpg Kimi zaman 'terörist yosunlarla' savaştı, kimi zaman da batık gemilerde gizlenen zehirli atıkları ortaya çıkardı. Haliç'in bugünkü temizliğine kavuşmasında bile büyük rolü var Erdoğan Hoca'nın...Prof. Okuş'un son görevi Karadeniz'de kirlilik araştırması yapmaktı. 11 kişilik ekibiyle İstanbul Üniversitesi'nin 'RV Arar' araştırma gemisinde 18 gündür çalışıyordu. Kızılırmak'ın denizle buluştuğu en iyi noktadan numune almak isterken alabora olan tekneden denize düştü. Uluslararası sertifikalı balıkadam olan Okuş, kafasını vurduğu için dalgalara direnemedi. Temizlenmesi için büyük çaba sarf ettiği sularda son nefesini verdi. Hayatının son 21 yılını deniz kirliliğiyle mücadeleye adayan 44 yaşındaki Prof. Dr. Erdoğan Okuş, ölümüne neden olan denizlerin âşığıydı. 'Deniz'le evliydi Bir ay önce profesörlük unvanına kavuşan Erdoğan Hoca'nın genç yaşındaki başarısı denizlerde 21 yıldır ara vermeden sürdürdüğü araştırmalarından geliyordu. Öyle ki, özel hayatına bile zaman ayırmadı. Adeta evliliği bile denizle yaptı. 1990'dan beri devam eden "İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi'nde Kirlilik İzleme Araştırması"yla Haliç'in bugünkü haline gelmesinde büyük rol oynadı. Ulla'ya da daldı Erdoğan Hoca, Datça yarımadasında yürüttüğü çalışmalarda da 'terörist yosun' olarak bilinen ve deniz canlılarının en büyük düşmanı olan bitkilere karşı yetkililerin bilinçlenmesini sağladı. Onun deniz için verdiği mücadelenin en çarpıcı örneğini ise yakın dostu Erhan Cerrahoğlu şöyle aktardı:"İskenderun Limanı açıklarında batan Ulla adlı gemideki zehirli atıkların temizlendiğine dair bir açıklama yapılmıştı. Erdoğan bunun doğru olmadığını kanıtlamak için batığa daldı. Zehirli varilleri görüntüleyerek asıl gerçeği kanıtlamayı başarmıştı."Erdoğan Hoca'ya son görevlerini yapmak isteyenler İÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü önünde dün toplandılar. Asistanlarından Volkan Demir, "Babamızı kaybettik" derken, öğrencileri hep birlikte hocalarının misyonunu sürdürmeye söz verdi.Kaza sırasında gemide bulunan Ahsen Yüksek, "Ona gitme demek istedim" derken, bazı meslektaşları ise "Üzerinde balıkadam kıyafeti olsaydı kurtulurdu. Buz gibi suda üzerindeki yağmurluk ve botlarla suya battı. Kurtarmayı başaramadık" diye konuştu.Okuş, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilirken, geride mücadele dolu bir hayat bıraktı.