26.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
BİR NEO-LEVANTEN'İN NOT DEFTERİNDEN / DONATELLA PİATTİ
Hayatımızda öyle olaylar var ki, bize saçma gelse de kabul etmek gerekiyor. Ben gerçekçi bir insan olarak uzun süre apaçık ortada olan bu duruma direnç gösterdim.
Evimde periler var... Onları cin, kötü ruh ya da şeytan diye de adlandırabilirim ama pozitif karakterim sayesinde onların tatlı, şeffaf, güzel kokulu, pastel renkli kelebekler olduklarına inanmayı tercih ediyorum. Tabii ki her koşulda yaramaz ve hatta insanı bazen rahatsız edecek şekilde saygısız olabiliyorlar.
İlk olarak, çamaşır makinesi perisi çorap canavarını keşfetmekte hiç zorlanmadım. Öyle ki kocamın ve çocuğumun özenle çift olarak koyduğum çorapları gizemli bir şekilde tek olarak çıkıyordu ve şüpheci bir şekilde kafayı çamaşır makinesine sokup ümitle çelik kasaya sıkışmış olabileceğini ummak sonuç vermiyordu elbette... Çoraplar kayboluyordu! Ama bu durum uzun sürmüyordu çünkü kısa süre sonra yine çok ilginç bir şekilde tek çorap ya bir çekmecede, ya bir koltuğun altında ya da "kuzenler"den birine kaçmış olarak ortaya çıkıyordu...
Kalem araklayan periyi hiçbir zaman içime sindiremedim. Her sabah kalem kutumun her renkten kalemle dolu olduğunu kontrol etmeme rağmen, acil ihtiyacım olduğunda ortadan kayboluyorlardı. Kutuda sadece uçsuz kurşunkalemler ve mürekkebi kaçmış, parmaklarımı kirleten ama kesinlikle yazmayan kalemler bulabiliyordum.
O kalemler, sonra mucizevi bir şekilde çekmecelerden birine, çorapların yerine ya da buzdolabına, hatta kişilik krizine girerek kendini makarna dolabına atmış, kendini makarna sanan bir vaziyette aramıza dönüyorlardı. Bununla kalsa yine iyi... Kalemkutumun içinde kesinlikle bana ait olmayan, rengarenk, üzerlerinde değişik reklamlar, Yeni Zelanda çıkışlı otel isimleri vb. yazan kalemler buluyordum...
En acımasızı gözlük ve lens saklayan peri idi... Trajik olanı ise gözlüksüz göremediğimden onları bulma zorluğu... Çoğu kez sabah uyandığımda gözlüklerime ulaşabilmek için yaptığım bir hareketle onları komodinin üzerinden halıya düşürüyorum ve sonra al başına belayı...
Peri, lenslerimle oynamaya karar verdiğinde olay daha da trajikomik bir hal alıyor! Yıllar önce ilk kez lens taktığımda, şişe dibine benzer kalınlıktalardı. Düştüklerinde gürültü çıkardıklarından elini sesin geldiği yere uzatmak yeterliydi... Ama şimdi değil! Artık lensler incecik yapılıyor
ve yaramaz periler birini düşürürse, ne kadar ararsan ara nafile... Hiç beklemediğim bir anda kurumuş, kendinden geçmiş bir halde ya bir sandalye ayağına ya diş fırçasının üstüne ya da bilgisayarımın klavyesi arasına yapışmış kendisiyle karşılaşıncaya kadar...
Çekmece perilerine ne demeli? En sevdiği şey tüm dolaplarımı dağıtmak. Ben makyaj yaparken kalemlerimi yere düşürerek, rimelimi koltuğun altına saklayarak eğleniyor. Gastronomi perisi, mutfaktan çıktığım anda sosları fırına boşaltıyor, spagettileri duvarlara yapıştırıyor, şarabı döküyor...
Bu durumu kabullenmem bayağı zaman aldı ve kimse, benim gibi perilerin kurbanı çocuğum bile, bana hiçbir zaman inanmak istemedi. Daha da fazlası, bir süre benimle hayatını paylaşma şansı olan adam, bunun perilerle hiçbir ilgisi olmadığı ama benim gerçek bir pasaklı olduğum fikrine varmıştı. Bak bak bak! Ve böylece her zaman olduğu gibi çözümü kendim bulmaya karar verdim.
Tatlı ve sabırlı şeytan kovucu bir peri işe aldım. Her sabah erkenden evime gelip tüm yaramaz perilerin dağıttıklarını toparlıyor... Çorapları buluyor, kalemleri yerlerine yerleştiriyor, ben çaresizlikten gerçek bir cadı gibi bağırmaya başlamadan gözlüklerimi bulmamı sağlıyor. n
YAŞAM
İngiliz basınının önde gelen bulvar gazetelerinden Daily Mail'in özel haberine göre, Meghan Markle'ın İngiliz eleştirmenlere aldırmadığı ve doğum odasında twerk yaptığı bir videonun ortaya çıkması büyük bir tartışma yarattı.