Bitkilerin bir çoğunda kan sulandırıcı etki olduğunu söyleyen Prof.Dr. Yeşilada, "Eğer kişi doktor reçetesiyle kan sulandırıcı ilaç alıyorsa, besin desteği kullanıyorsa, sık sık sarımsak tüketiyorsa bunların yanında bitki çayı da içerse birikim etkisi yaparak beyin kanamasına neden olabilir. Ginkgo mesela beyin kanamasına yol açabilir" ifadelerini kullandı.
Bitki çaylarının kalp krizine yol açmayacağını belirten Yeşilada, "Aksine örneğin alıç bitkisi çay olarak da kullanıldığında kalp krizini önler, tansiyonu dengeler. Hiçbir zararı yoktur, tam da zamanıdır. Bol bol alıç yemek lazım. Görseli güzel değil diye fazla değeri bilinmiyor, her yerde de bulunmuyor ama çok faydalıdır. Damla şeklinde yapılanı var o daha etkili oluyor" diye konuştu.
Ada çayını her mevsimde içmek gerektiğini belirten Prof.Dr. Yeşilada, "Kış çayı olarak hazırladığınız karışımların içine zencefil koyabilirsiniz. Ihlamur vazgeçilmez kış çaylarındandır. Ada çayı, bundan 3 bin yıl önce İtalyan hekimler, 'Bahçesinde ada çayı yetişen neden ölsün ki' demiş, bu kadar önemli. Ada çayını yaz-kış tüketmek gerekir. Eğer boğazınızda ağrı, çevrenizde öksüren varsa, hastalanacağınızı hissediyorsanız 3-4 poşet ada çayını, yeni demlenmiş suyun içerisine koyup ağzını hemen kapatıp ılıyınca onunla gargara yapmak iyi gelecektir" dedi.
"Virüs ve bakterilere karşı nar kabuğu, zencefil ve zerdeçalı karıştırarak çay yapabilirsiniz, savunma silahlarıdır" diyen Prof.Dr. Yeşilada, “Eğer öksürüğünüz varsa ebegümeci veya hatmi çiçeği veya yaprağıyla çay yapabilirsiniz. Ihlamur da öneriyorum boğazı yumuşatır. Ayrıca yaptığımız araştırmada ıhlamurun iltihap giderici özelliği olduğunu da bulduk. Boğazdaki mikroplara karşı reaksiyon olarak iltihap oluşur, enfeksiyon boğazdan aşağıya doğru gittikçe zatürreye çevirir. O yüzden enfeksiyon ağız ve boğaz bölgesindeyken savunma son derece önemlidir” diye konuştu.
Uygun koşullarda yapılmayan bitki çaylarının tüketilmesi halinde kansere kadar pek çok hastalığa neden olacağını söyleyen Prof.Dr. Erdem Yeşilada, "Hijyenik olmayan koşullarda hazırlanan bitki çaylarının tüketilmesi, bağırsak enfeksiyonlarına bağlı olarak iltihaplı bağırsak hastalıklarından ishale kadar birçok hastalığın gelişime yol açabilir. Karaciğer ve böbrek hasarı riski artar. Günümüzde neden bu kadar çok böbrek enfeksiyonu var? İnsanlar açıkta satılan bitki çaylarını doğal olduğu için aldıklarını söylüyorlar. Artık doğala ölçülü yaklaşmak gerekiyor. Doğa artık doğal değil çok risk var. Sağlık aynı zamanda risk denetimidir. Bitki çaylarının kalitesi çok önemli, mikrop, tarım ilacı, çevresel zehirler taşıyıp taşımadığından emin olabileceğiniz ürünleri kullanın” ifadelerini kullandı.
Fitoterapi Uzmanı Prof.Dr. Erdem Yeşilada, bitki çayı paketlerinin yaz aylarında küflenmesin veya böceklenmesin diye buzdolabında, kış aylarında ise naylon değil hava geçirgenliği olan bez ve kağıt torbalarda saklanması gerektiğini söyledi.