Hastalığın ilk kez 1912 yılında Japon bir cerrah olan Hakaru Hashimoto tarafından tanımlandığından bu şekilde isimlendirildiğini belirten Dr. Demirbaş sözlerine şöyle devam ediyor: “Ülkemizde yaklaşık her 1000 kişiden birinde Hashimoto tiroiditi olduğu bilinmektedir. Hashimoto tüm otoimmün hastalıklar içinde en sık görülen hastalıktır. Orta yaş kadınlarda daha sık ortaya çıkmakla birlikte çocuk ve ergenler de dahil tüm yaş gruplarında ve erkeklerde de görülebilir. Bu hastalık sıklıkla hipotiroidiye sebep olmaktadır ancak nadiren hipertiroidi (tiroit bezinin fazla hormon üretimi) görülebilir. Bazı hastalarda ise kalan sağlam tiroit dokusu yeterli hormon üretebildiğinden tiroit fonksiyonları normal seyredebilir. Hashimoto hastalığına yönelik toplumsal farkındalık giderek artmakla birlikte halen yeterli seviyede değildir. Öyle ki; Hashimoto’nun yol açtığı halsizlik, yorgunluk, kilo alma gibi şikayetler başka hastalıklara bağlanarak göz ardı edilebiliyor.”
Diğer tüm otoimmün hastalıklar gibi Hashimoto’ya da sadece genetik faktörlerin değil, çevresel faktörlerin ve kişinin sağlıksız yaşam alışkanlıklarının da yol açabildiğini vurgulayan Dr. Zeynep Ece Demirbaş “Ülkemizde aşırı iyot tüketimi, sigara kullanımı, artan stres düzeyi, aşırı steril ortamlarda büyümek, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ve kimyasal toksinlere maruziyet gibi etkenlerle yaklaşık her 10 kadından birinde Hashimoto tiroiditi görülmektedir. Kadınlarda erkeklere göre 7-10 kat daha sık gözleniyor. Son yıllarda hastalık gençlerde de görülmektedir. Tüm dünyada otoimmün hastalıkların sıklığında artış yaşanmaktadır” diyor.
Dr. Zeynep Ece Demirbaş, Hashimoto hastalığı hipotiroidiye yol açtığında en sık görülen belirtileri şöyle sıralıyor;
-Sürekli halsizlik ve yorgunluk
-Tüm çabalara rağmen kilo verememe
-Cilt ve saç kurulukları
-Kabızlık
-Depresif ruh hali
-Yüz ve vücutta ödem
-Yaygın kas ağrıları ve güçsüzlüğü
-Cinsel istekte azalma
-Adet düzensizlikleri
-Yaz sıcağında bile sürekli üşüme