Cinsel işlev bozukluğuna neden olan birçok faktör olduğunu da sözlerine ekleyen Kontinans Derneği Başkanı Prof.Dr. Tarcan her bir nedene göre ise ayrı tedavi yöntemi uygulandığını belirtti ve şunları söyledi:
"Çocukluk döneminde edinilen ve psikojenik ya da davranışsal nedenlerden kaynaklanan yanlış işeme alışkanlıkları ilerideki yaşamda cinsel işlev bozukluğuna ve daha ciddi mesane ve idrar kaçırma sorunlarına neden olabilir. Özellikle çocukluk döneminde görülen seyrek idrar yapma ya da disfonksiyonel idrara çıkma gibi durumlarda adölesan ve erişkin döneminde idrar kaçırma ve vajinismus gibi cinsel işlev bozukluğu riski artmaktadır. Tüm bu patolojilerde ortak kesişme noktasının primer veya davranışsal nedenlerle sonradan kazanılan pelvik taban gevşeme bozukluğu olduğu öne sürülmüştür. Bu hastalarda kabızlık ve irritable bağırsak sendromu (İBS), interstisyel sistit/mesane ağrı sendromu da daha fazla görülüyor."
Oldukça kafa karışıklığı yaşanan diğer bir durumun ise idrara çıkma bozuklukları ve idrar kaçırma ile birlikte görülebilen ama çoğunlukla çocuklara yanlış ve asıl neden olarak etiketlenen psikolojik sorunlar olduğunu ifade eden Prof.Dr. Tarcan, "İdrar kaçırmanın çocuk ya da erişkinde sıkıntı yaratması çok doğaldır ve psikolojik etkilenme çoğunlukla sebep değil sonuçtur. Primer ürolojik değerlendirme bu hastalara temel yaklaşım olmalı. Ancak gerekli olgularda mutlaka multidisipliner yaklaşımla çocuk psikiyatrisine başvurulmalı. Aksi takdirde uygulanacak yanlış tedaviler ve tanıda gecikme geriye dönüşümsüz böbrek ve mesane sorunlarına neden olabiliyor. Özet olarak, erişkinlerde idrar kaçırma sorunu ve cinsel işlev bozukluğu arasında açık bir bağ bulunuyor. Birçok hastada çocukluk çağlarından kaynaklanan pelvik tabana ait sorunlar bu ilişkide ortak nokta olarak saptanıyor. İdrar kaçırmanın bu tür komplikasyonlarının engellenmesi doğru ve zamanında ürolojik tanı ve tedaviden geçiyor" ifadelerini kullandı.