Prof.Dr. Ender Ödemiş, yaşanan bu üzücü olayla birlikte miyokardit konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Miyokardit yani kalp kasının iltihabı, aslında tahminimizden daha fazla özellikle çocuklarda görülen bir sağlık problemi. Gribe yol açan influenza virüsü nedeniyle görülebildiği gibi viral üst solunum yolu enfeksiyonu yapan diğer bazı virüslerden sonra da kalp kasının iltihaplanması mümkün. Bu türden miyokarditlerin teşhisi gerçekten çok kolay değil. Belirtiler üst solunum yolu enfeksiyonu veya grip ile aynı çünkü. Ancak çok önemli belirleyici bir durum, taşikardi dediğimiz kalbin normalden çok hızlı atması durumu var. Miyokardit olan çocuklarda bu, daha belirgin olur. Üst solunum yolu enfeksiyonu olan çocuklarda ateşle birlikte taşikardi görülebilir. Ancak miyokarditte ateş çok yükselmeden de kalbin çok hızlı attığı fark edilebilir. Yani ateşle orantısız bir şekilde kalbin çok hızlı attığı fark edilirse mutlaka çocuğun bir kalp doktoru tarafından da değerlendirilmesi gerekir."
Prof.Dr. Ödemiş, miyokardit vakalarının önemli bir kısmının hiçbir sıkıntı olmadan hatta fark edilmeden kendiliğinden iyileştiğine de işaret ederek şunları söyledi: "Nadir de olsa bir kısmında sonuçlar olabiliyor. 'Dilate kardiyomiyopati' dediğimiz kalp kasının kasılma özelliğinin bozulduğu kronik bir hastalığa yol açması, daha sonra da kalp nakline varabilecek ağır kalp yetmezliğinin gelişmesi söz konusu olabiliyor. Doğrusu viral enfeksiyonların bulguları genel olarak birbirine çok benziyor. Kalp kasının tutulup tutulmadığını anlamak bırakın aileyi, doktorlar için de zor. Ancak şüphelenilmesi gerekiyor. Bu nedenle öncelikle viral enfeksiyonlara karşı kendimizi korumamız, savunmasız kalmamamız lazım. Antiviral ajanların kullanılması da son zamanlarda çok başvurduğumuz bir yöntem. Profilaksi (korunma) amacı da kullanılabiliyor ya da testlerde influenza pozitif çıktıysa ağızdan verilen antiviral ilaçlarla virüsün üremesinin daha ciddi boyutlara ulaşıp organ tutulumlarının önüne geçilmesi mümkün olabiliyor. Miyokardit teşhisinde, muayene, elektrokardiyografi (EKG) ve ekokardiyografi (EKO) ve kan testleri kullanılıyor. Teşhisten sonra genellikle takip yapılıyor. Ama o dönem içerisinde kalp kasını destekleyici bazı tedaviler de uygulanabiliyor. Akut dönem dediğimiz 3-4 haftalık süre atlatıldığında çocukların yüzde 70’inde hiçbir sekel (bozukluk) kalmadan iyileşme oluyor. Çok az bir bölümünde ani ölüm görülüyor."