Aynı şekilde göbekte aşırı yağlanma varken diğer yerler normal orantıdadır. Bu; vücudun dışarıdan toksin aldığını gösteriyor.
Vücut onu aldığı zaman yağla kaplamakta ve kadınlarda basen, erkeklerde göbek bölgesinde yağlanma olarak ortaya çıkmaktadır.
Fruktoz yani nişasta bazlı şeker içeren meyve suyu gibi her türlü hazır içecekler, bisküvi, kek, çikolata, şekerleme gibi her türlü hazır gıdalar, cıva, kurşun ve arsenik gibi ağır metaller içeren her türlü yiyecek-içecek, ilaç ve daha pek çok şey vücut tarafından toksin olarak algılanabilir ve obeziteye yol açabilir” dedi.
Toksik obezite tanımına uygun kişilerde diyet ve sporun işe yaramadığını ama mutlaka vücutun toksik yükünün ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Dr. Buğra Buyrukçu, “Sorunun bölgesel kilo mu toksik obezite mi olduğu genel muayene ve kan testi ile netleştirildikten sonra kişiye uygun tedavi yöntemi uygulanır. En etkin yöntemlerin başında dekots ve fitoterapi gelmektedir.
Toksinleri depolayan karaciğer, böbrek ve akciğerler üzerinde bu organları uyarma, toksinlerin atımını sağlama etkisi bulunan detoks, mutlaka uzman hekim tarafından yapılmalı.
Aynı şekilde uygun fitoterapi uygulamaları da vücudun ağır metal ve toksinlerden arınmasında dolayısıyla kilo vermede etkin rol oynuyor" bilgilerini paylaştı.