Bitkisel olan bir ürünün tamamen zararsız olduğunu düşünmek yanlış.Aromaterapi de diğer tüm bitkisel yöntemler gibi dozunda ve doğru uygulandığında kişiye fayda sağlar. Fazlası ya da yanlış kullanımı kişiye onu ölüme götürebilecek zararlar verebilir.
Bağışıklık oldukça önemli bir konu, bahsetmeden geçemeyeceğim. Bağışıklık sistemini aşırı uyarmak, onu kendisine karşı da uyarmak anlamına gelebilir. Enerjisini immün sisteme harcamaya çalışan bir vücut viral bir enfeksiyonla karşılaştığında bununla baş edebilecek yeterli enerjiyi bulamayabilir. Kovid sürecinde bunun sonuçlarını sitokin fırtınası olarak gördük. Yürüyerek girdiği hastanede 1 günde fenalaşıp 3 gün içerisinde hayatını kaybeden hastalara tanık olduk. Bu nedenle önce sağlıklı beslenmek ardından hekim ve eczacının yönlendirmelerine kulak vermek gerekiyor.
Bağışıklık güçlendirici olarak limon, zerdeçal, akgünlük, mercanköşk uçucu yağı, bağışıklığı regüle edici pelesenk, lavanta yağı gibi uçucu yağlar var.
Evimizde mutlaka olması gerekenler; lavanta, limon, nane, kekik, ökaliptus, çayağacı, timol, pelesenk, turmeric, akgünlük, biberiye sineol ve bergamot diyebilirim.
Uçucu yağlarda bulunan uçucu moleküller nasal kavite dediğimiz) üst damağımızın burun kısmı) bölgede, yine aynı bölgeye komşu olan, beynimizde koku soğanı dediğimiz bölgenin duyu nöronları tarafından algılanır ve koku sinyalizasyonu başlar. Bu sinyalizasyon da ilkel beyin dediğimiz amigdalaya ve eş zamanlı olarak bilinçli bilişimiz dediğimiz beyin korteksine, vücut iç sistemlerimizin yönetilmesini sağlayan bölge olan hipotalamusa uğramak zorunda kalmadan anında ulaşır. Bütün bu harita saniyeler içinde oluşur ve kişinin psikolojik süreçleri etkilenmiş olur; öğrenme, stres, HPA aksı (iç sistem işleyişleri) etkilenir.
Aromaterapi evde de uygulanabilen ve aslında uygulanması fayda sağlayan bir yöntemdir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kullanıcıların aromaterapi konusunda uzman eczacı ya da doktordan bu konuda eğitim almaları... Püf noktaları, nasıl kullanılması gerektiği, nelerle etkileşime girebileceği, ne kadar sıklıkla ve hangi oranlarda kullanılması gerektiği gibi birçok dikkat edilmesi gereken konu var.
Bazen bize gelen hastalardan da gözlemliyoruz; ya insanlar bu konuda internetten kaynağı belli olmayan yayınlardan bilgi edinmiş ya da TV’de görüp öncesini, sonrasını dinlemeden aklında kalanı uygulamış. En sonunda da olumsuz bir durum yaşadığı için eczacıya danışıyor. "Bitkidir, her derde devadır" ya da "Bitkidir, zararsızdır" diye düşünmek doğru değil.
Konu bitkisel içerik ise ilk gidilmesi, danışılması gereken yer eczane ve eczacı. Onun yönlendirmesi olmadan kesinlikle hiçbir yerden alınmamalı.