Neoadjuvan kemoterapiye cevap vermeyen, memesinin değişik yerlerinde birden fazla kanserin bir arada olduğu ve yaptığımız meme koruyucu cerrahi sonrası memesinin şekli hasta için kabul edilebilir olmayan hastalarda mastektomi yapıyoruz. Süt kanallarının içinde olan bazı kanserlerde de meme içinde yaygın gözüktüğü için memenin hepsini almamız gerekebiliyor. Yine meme kanseri küçük olup da iki tarafta olanlarda, BRCA genleri pozitif olan hastalarda meme derisini koruyucu mastektomi yapabiliyoruz. Memenin içini çıkarıp hastaya tedavi uyguladıktan sonra protez uygulaması yapıyoruz.
Meme kanseri ilk iki-beş yıl içerisinde tekrar edebilen bir kanser türü. Bu yüzden bütün tedaviler yapıldıktan sonra ilk iki yıl üç ayda bir, iki yıldan sonra da beş yıla kadar altı ayda bir kontrolünü sağlıyoruz. Nüksetmesi bazı faktörlere bağlı olabiliyor. Tedavisini doğru yapıldığında nüksetme ihtimali oldukça düşük oluyor.
Detaylı bilgi için tıklayın.
Böyle bir bilgi yok. Ancak şöyle sıkıntılar olabiliyor; meme estetiği yaptıracak kişilerin mutlaka meme muayenesinin yapılması gerekiyor. Mesela gerekli filmler çekilmeden, muayenesi yapılmadan meme dokusu alınırsa ve altından kanserli bir kitle çıkarsa tedavisi biraz sıkıntılı olabiliyor. Kansere yönelik bir cerrahi girişim yapılmadığı için hastanın yeniden ameliyat edilmesi gerekebiliyor. Bu yüzden meme estetiği yaptırmak isteyen kadınlar öncelikle bir meme cerrahına giderek kontrol ettirdikleri sürece hiçbir sıkıntı yaşamayacaklardır.
Memede ele gelen her kitle meme kanseri değildir. Oran olarak söylemek gerekirse yaşlara göre değişir ancak genel ortalamaya bakıldığında bu kitlelerin %10 kadarı kanserlidir. Genç yaşlarda bu daha düşüktür, iyi huylu kitlelerdir ancak yaş arttıkça kötü huylu olma ihtimali artmaktadır.
Fibrokist ve fibroadenom tanımız kesinse bunlar kansere dönüşmezler. Ancak içindeki bazı durumlar yine kansere yol açabilir. Fibrokistik değişiklikler içinde kendisi kanser olmayan ancak kanser olma ihtimalini arttıran bulgular olabilir. Bunun yanında fibrokistler ve fibroadenomlar kanserle karıştırılabilir. Tanı konulduktan sonra kanser olduğu ortaya çıkabilir. Burada olan o kitlenin kansere dönüşmesi değil, yanlış tanı konulmasıdır.
Detaylı bilgi için tıklayın.
Mamografi radyasyonla yapılan bir işlem ancak günümüzde yapılan hiçbir çalışmada kanseri tetiklediğine dair bir bulgu yok. Çok az bir miktarda radyasyon veriliyor. Karşılaştırma yapılırsa iki kere uçağa binmekle aynı radyasyon. Zaten senede bir kez çekiliyor ve bunun kat kat fazlasını bir senede çevreden alıyoruz. Elimizdeki yararlı olduğu ispatlanmış tek tarama yöntemi. Kanser daha hücre halindeyken tespit edebildiği için erken tanı sağlıyor.
Yapılan vaka araştırmalarında 16 aydan fazla emziren kişilerde meme kanserinin daha az görüldüğü tespit edilmiştir. Dolayısıyla emzirmenin meme kanserine karşı koruyucu bir etkisi var. Yine erken yaşta doğum yapanlarda meme kanseri görülme riski daha düşük. 35 yaşından sonra doğum yapanlarda meme kanseri görülme olasılığı daha yüksek.
Elbette. Benim böyle birkaç hastam oldu. Mesela bir hastamın bir memesini aldık, büyük bir kitlesi vardı. Tedavisi bittikten sonra hamile kaldı, çocuğunu kucağına aldı, emziriyor. Düzenli olarak kontrollerini yapıyoruz.
Detaylı bilgi için tıklayın.
3-4 erkek vakam oldu. Erkeklerde de meme dokusu var ama sadece süt kanalı dokusu var. Erkekler kendine yakıştıramadığı için teşhisi geç oluyor. Tedavi için çok geç geliyorlar. Ama ne yazık ki görülüyor. Onların da ara sıra kontrollerini yapması gerekiyor. Teşhis ve tedavisi erkeklerde daha kolay, bu yüzden geciktirmemelerinde fayda var.