Depresyon da uykusuzlukla beraber görülen psikolojik problemler arasında yer alıyor. Uykusuz kalan bireyler mutsuz ve isteksiz hissetmeye başlıyor. Bu kişilerin tahammülleri düşüktür ve negatif düşünce yaygındır.
Aşırı yeme ya da iştahsızlıkla birlikte de depresyon eşlik eder. Bu evrede kişilerin enerjisinde de düşüşler olduğundan, yattıkları yerden kalkmak dahi istemezler. Uykusuzluğa yol açan fizyolojik etmenlerin %5-9’u solunum problemleridir.
Solunum problemi yaşayan bireylerin kaygıları da artmaktadır. Çünkü “Uykumda nefesim kesilirse ve ölürsem” gibi karamsar düşünceler kaygıyı doğurur. Bununla bağlantılı olarak panik atak belirtileri de görülebilir.
Kişi uykusuz kaldıkça sosyalleşmeden kaçınır ve kalabalık içinde kendisini güvensiz hissetmeye başlar. Böyle olunca da ev güvenli ortam olduğundan, yalnızlaşıp, kimseyle görüşmek istemeyip, odasından çıkmamaya başlar. Çünkü dışarısı ve diğer insanlarla bir arada olmak onun için güvensizdir.
Eğer uyku hijyenini sağlayıp, hala psikolojik etmenler nedeniyle uykusuzluk problemi yaşıyorsanız ya da uykusuzluk nedeniyle psikolojik etmenler ortaya çıkıyorsa o zaman mutlaka bir psikoterapiste başvurmanız gerekmektedir.