Doç. Dr. Karadaş, koronavirüs ve nörolojik bulgular üzerinde yapılan Avrupa'daki ilk çalışmada, hastalarla birebir ve yüz yüze bir değerlendirme yapılmadığının altını çizdi.
Nörolojik bulguların neler olduğu, hangi oranda görüldüğü ve hastaların hastanedeki yatış sürelerine ilişkin önemli bir çalışmayı gerçekleştirdiklerini ifade eden Karadaş, şunları kaydetti:
"Koronavirüste yurt dışında koku ve tat alma bozukluğunun çok fazla olduğu söyleniyordu. Biz, bu çalışmada o kadar yüksek olmadığını gördük. Araştırmamızda, baş ağrısının öncelikle yüksek oranda olduğunu tat ve koku alma bozukluklarının ise az oranda olduğunu gördük."
"Hastalarda, koku bozukluğunun daha uzun sürdüğünü, tat alma bozukluklarının daha kısa süreli geçtiğini gördük. Tuz alma duyusunun ise daha önce geldiği baharat, acı, sıcaklık gibi durumların ise daha geç yerine geldiğini gördük."
"Farklı semptomları bulduk ve bunu da bilim insanları ile paylaştık. Hastalarla yüz yüze görüşmeler yaptığımız için buna 'prospektif çalışma' diyoruz. Bütün kliniklerini izleyerek notlarını aldığımız için prospektif anlamda dünyadaki ilk çalışmadır."
"Doç. Dr. Karadaş, çalışmanın covid-19 hakkında klinisyenlerin nörolojik belirtilerle ilgili farkındalığı artırmalarına yardımcı olacak önemli yeni klinik bilgiler sunduğuna dikkati çekerek, "Bu çalışmada nörolojik bulguların Kovid-19 kliniğinde önemli bir yer tuttuğu ve bu nörolojik belirtilerin iyi bilinmesi erken tanıda yardımcı olabilir." dedi.