Metabolizmanın bu hareketlerinin, yaşamımızı sürdürmek için vücudumuzun oluşturduğu bir koruma içgüdüsü olduğunu vurgulayan Bilir, “Metabolizmamız uzun süreli açlığa dayanabilmemiz için kendini yavaşlatıyor ve enerjiyi verimli kullanıyor” ifadelerini kullandı.
Metabolizmanın, uzun süreli açlık sonucunda karın yağlanmasına neden olduğunu sıralayan deneyimli diyetisyen, “Özellikle son yüzyılda gelişmiş toplumlarda besine ulaşmak için gereken fiziksel çabanın azalması, alınan fazla enerjinin yakılmasını engelliyor.
Tüketilen besinlerin kalori miktarlarının giderek artışı fazladan enerji deposu oluşturuyor.
Yemek tüketmeye ayrılan vaktin azalması ve buna bağlı olarak fastfood diye tabir ettiğimiz tez tadımlık gıdaların tüketiminin artması alınan kaloriyi arttırıyor.
Uzun süreli açlığın yanında gelen yetersiz fiziksel aktiviteye karşılık metabolizma kendini yavaşlatmaya devam ediyor. Vücudumuz, uzun süreli açlığın ardından tüketilen ilk öğünü yağ olarak depoluyor” diye konuştu.