30.04.2025 - 15:42 | Son Güncellenme:
Katie’nin kilo verme yolculuğu, uzun süredir yaşadığı fiziksel ve duygusal zorluklarla tetiklendi. 97 kiloyken, kıyafet alışverişi onun için büyük bir sorun haline gelmişti. Çoğu mağazada 46 bedenin ötesinde seçenek bulamıyor, bu da onu hem hayal kırıklığına uğratıyor hem de utandırıyordu. Ancak en sonunda, hayatını değiştirmek için harekete geçti.
En yüksek kilosunda 50-52 beden kıyafetler giyen Katie, bu durumun özgüvenini zedelediğini ve harekete geçmek için kolları sıvadığını belirtiyor. Katie, herkesin kilo verme yolculuğunun farklı olduğunu vurguluyor ve kendi sonuçlarının kişiden kişiye değişebileceğini ifade ediyor. Katie’ye göre kilo vermenin temel taşı, kalori açığı oluşturmak.
Günlük kalori alımını bu hedefe göre düzenleyen Katie, her gün üç ana öğün ve bir atıştırmalık tüketmeyi tercih ediyor. Kalori takibini düzenli bir şekilde yaparak beslenmesini kontrol altında tutuyor. Bir gününde, sabahları yüksek proteinli yoğurt ve meyve ile kahvaltı yapıyor. Öğle yemeklerinde genellikle düşük kalorili, doyurucu çorbalar tüketiyor. Akşam yemekleri ise protein ağırlıklı ve düşük karbonhidratlı ev yapımı yemeklerden oluşuyor.
Atıştırmalık olarak, patlamış mısır, kraker veya tuzlu pirinç patlağı gibi hafif ve tuzlu yiyeceklere yöneliyor. Ayrıca, düşük kalorili dondurulmuş yoğurt barlarını tatlı bir alternatif olarak tercih ediyor. Katie, ayda bir kez hafta sonunu çorba hazırlığına ayırıyor ve bu çorbaları porsiyonlayarak donduruyor. Katie, diyetinden hiçbir yiyeceği tamamen çıkarmadığını, ancak fast food ve yüksek kalorili içecekler gibi 'kaloriye değmeyen' gıdalardan uzak durduğunu belirtiyor.
Egzersiz, Katie’nin kilo verme yolculuğunda önemli bir rol oynadı. Haftada dört kez tüm vücudu çalıştıran yüksek yoğunluklu interval antrenmanlar yapan Katie, bu egzersizlerin vücut yağ yüzdesini yarıya indirdiğini belirtiyor. En sevdiği egzersizler arasında koşu, kürek çekme, göğüs presleri ve sumo squatlar yer alıyor.
Koşu, Katie için özellikle anlamlı bir dönüm noktası oldu. Yedi yıl boyunca koşmakta zorlanan ve en fazla 5-6 dakika koşabilen Katie, şimdi 23 dakikalık koşu bandı seanslarını durmaksızın tamamlayabiliyor. İlk kez bu mesafeyi koştuğunda gözyaşlarına boğulduğunu itiraf ediyor:
“Bu, formda olan biri için küçük bir başarı gibi görünebilir, ama benim için inanılmaz bir andı"
Katie, ilerlemesini takip etmek için düzenli olarak tartılıyor. Kilo verme sürecinin başında, düşük kalorili beslenmenin sonuçlarını görmek için her gün tartıldığını belirtiyor. 50-52 bedenden 32-34 bedene düşen Katie, artık istediği kıyafetleri giyebilmenin keyfini sürüyor. Spor salonunda daha ağır kaldırabiliyor ve daha uzun süre koşabiliyor. Geçmişte kilo vermenin yalnızca egzersizle mümkün olduğunu düşündüğünü, ancak TDEE kavramını öğrenince kalori yönetiminin ne kadar kritik olduğunu fark ettiğini söylüyor.
Katie Kabala’nın 18 ayda 43 kilo vermesi, kararlılık, disiplin ve doğru stratejilerin birleşimiyle mümkün oldu. Beslenme alışkanlıklarını yeniden şekillendirmek, egzersizi hayatına dahil etmek, ilerlemesini düzenli olarak takip etmek onun başarısının temel direkleri. Katie’nin hikayesi, kilo vermek isteyen herkese bir mesaj verdi ve motivasyon sağladı.