23.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Geredenin ölümünün ardından yaşadığı evden ayrılmak zorunda kalan ve şimdi Kabataşta küçük bir dairede yaşayan Sezerin hayatı da oynadığı filmleri aratmayacak cinsten. "Hayatım valiz topla, koca boşa, ev döşe şeklinde geçti" diyen Sezer, ilginç hayat hikâyesini anlattı: "Annem babam Polonyalı. Hitlerin kamplarından kaçıp Türkiyeye gelmişler. Üç kardeşin en küçüğüyüm. 6 yaşımda babamı, 10 yaşımda annemi kaybettim. Kaldığım okul arkadaşımın evinde, 13 yaşımdayken bir misafirin tecavüzüne uğradım. Lise ikiye kadar okudum. 17 yaşımda Nakipoğlu Ailesinin oğluyla evlendim."Sezerin ilk evliliği kendisinden 25 yaş büyük tiyatrocu Beklan Algana âşık olmasıyla bitmiş. Sezer şöyle devam ediyor: "Bende sanırım baba sevgisi vardı. Hep kendimden büyük adamlara âşık oldum. Alganla olan aşkımız 5 yıl sürdü. Sonra Pariste yaşayan tiyatrocu Mehmet Ulusoyla evlendim. 1994te her şey değişti. Bir akşam evin kapısı çalındı. Kapıda Selçuk. Çekim oluştu. Önce telefonlaştık, sonra buluştuk. O eşinden ayrı yaşıyordu. Ben de boşandım." Atatürkün silah arkadaşı Hüsrev Geredenin oğlu Dr. Selçuk Gerede ile yaşadığı dokuz yıllık beraberliğin ardından bir başına kalan oyuncu Fatoş Sezer (45), "Onun yokluğuna alışmak çok zor. Cenaze töreninden bir gece önce yanında yattım" dedi. Çekemediler Sezer, son gelişmeleri şöyle anlattı: "Gerede, kalp krizi geçirdi, doktor çağırdım, ama kurtulamadı. Eşi Cananın isteğiyle cenazesi üç gün evde kaldı. Toprağa verilmeden önceki gece yanında yattım. Cenaze sonrası Gerede ailesi evi boşaltmamı istedi. Bana verilmeyen papağanımı da üç gün önce kapıcının dairesine bıraktılar. O aşkımdan geriye kalan tek hatıra. Bana gösterdiği sevgiyi çekemediler. Hakkımda akli dengesi bozuk demişler. Evet psikiyatrik tedavi gördüm ama deli değilim."