Kadında ‘dökülme’ tarihe karısıyor

Kadında ‘dökülme’ tarihe karısıyor
Kadınlarda saç özellikle menopoz dönemi ve hamilelik sonrasında dökülüyor.. Ancak endişeye mahal yok... ‘Nappage’ yöntemiyle, eskisi gibi gür saçlara kavuşmak mümkün..
Saçsız başa çare çok - 2
Leyla Ataman Dilek

Saçların azalması ve yoğun olarak dökülmesi birçok nedene bağlı olarak gelişebiliyor.
Erkeklerde saç, daha çok testosteron hormonunun aşırı salgılanmasıyla dökülüyor. Kadınlarda ise saç dökülmesinin başlıca sebebi, doğum sırasındaki hormonal dengesizlikler, âdet döneminde kansızlık, düşük kalorili diyetler, guatr, romatizma ve diyabet gibi kronik hastalıklar. Güneş, tuzlu su, boya, perma gibi kimyasallar da saç dokusunu zayıflatıyor. Bu nedenlerle de, Clinica’da Dr. Tülin Karabeyoğlu tarafından uygulanan yöntem, daha çok kadınlar tarafından tercih ediliyor.

Acısız, sızısız güçlü saçlar
Özellikle menopoz dönemi veya hamilelik sonrası saçlarda anormal derecede dökülme olmuşsa, hanımlar 4 - 6 seansta yeniden eski sıklıkta saçlarına kavuşturuluyor.
Bu yöntemde, saçlı bölgelere çinko, bakır, selenyum, kan dolaşımını hızlandıran organik ürünler ve saç sentezi için gerekli maddeler, ‘nappage’ denilen teknikle cilde enjekte ediliyor. İğnelerin ağrıya neden olmadığını, sadece sinek ısırığı gibi bir his uyandırdığını söyleyen Dr. Karabeyoğlu, "Tedavi 10 gün arayla 4 - 6 seans uygulanır. Tedaviden sonra ise en az 1 gün banyo yapılmayacak" diyor.

Erkeklere ‘kellik hapı’
Erkeklerin saç dökülmesi sorununa ise, esas olarak prostat büyümesine karşı üretilen ‘finasterid’ adlı etken maddeyi içeren bir ilaç çözüm getiriyor.
Klinik çalışmalarda saç dökülmesinde de etkili olduğu anlaşılan bu ilaç, ABD’de 2 yıldır hap olarak kullanılıyor. Türkiye’de de 5 aydır piyasada bulunan bu ‘kellik hapı’, erkek tipi saç dökülmelerinde, ince ve seyrelen saçların kuvvetlenmesini sağlıyor. İlacın etki mekanizmasını, International Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Orhan Baransü şöyle açıklıyor:
"Erkek tipi saç dökülmelerinde esas etken erkeklik hormonudur. Erkeklik hormonu saçın dibinde etkili olabilmek için özel bir forma dönüşür, bu enzim de baskılandığı zaman saça etki azalır. İlaç, 5 alfa redüktaz denen bu enzimi baskılıyor. Böylece erkeklik hormonunun etkisi çok azalıyor ve saç dipleri normale dönmeye başlıyor. İlaç, saç dökülmesine karşı günde 1 mg’lık dozlar halinde kullanıldığından, libido yani cinsel istek kaybı da söz konusu değil. Günde tek doz kullanımla, ilk 1 yılda 1 santimetrekarede 25 saç teli veya daha fazlasını çıkartır ve dökülmeyi tamamen durdurur. Şimdilik tek dezavantaj ilacı bıraktığınızda tekrar saç dökülmesinin başlaması...’

Saçlardaki sorun psikolojiyi bozarKadın ya da erkek... Saçlardaki dökülme, çoğu insanda ciddi ‘stres’ yaratır... Ve bu stres, bazı hallerde hafif depresyona kadar varır..
Hemen her erkek ve kadının sosyal hayatında saçın yadsınamaz bir rolü var.
Çünkü, saç her türlü sosyal ortamda, kişinin ilk göze çarpan özelliklerinden. Dolayısıyla, ne sebeple olursa olsun, saç dökülmesi çoğu insan için, özellikle de kişi erişkinlik döneminin başlarındaysa, önemli bir stres kaynağı. Çapa Tıp Liyezon Psikiyatri Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, şunları söylüyor:
"İleri derecedeki saç dökülmesi, salt kozmetik bir sorun olmaktan çıkarak kişinin sosyal yaşamını çıkmaza sokabilir. Saçı dökülen kişi bir yandan dış görünüşüyle ilgili kaygı duyarken, öte yandan bunu ciddi bir sorun olarak gördüğü için kendini suçlar. Bunun nedeni de hala dış görünüşe önem vermenin erkeklikle bağdaşmadığı şeklindeki yaygın düşüncedir.."

Nasıl yaşar?
Saçı dökülmeye başlayan insanlarda, kadın olsun erkek buna bağlı psikolojik bozukluklar önce ‘reddetme’ ile başlar.
Hiç kimse bunun gerçekten kendi başına geldiğine inanmak istemez. Saçı dökülen kişi erken dönemde öncelikle saçında hafif bir değişiklik fark eder. Ön tarafları açılır ya da tepe bölgeleri seyrelir. Duş yaparken akıntıya ne kadar saç gittiğini takip eder, sürekli saçlarını fırçalar ve şekillendirir. Işık altında saçlarının dibindeki derinin görülüp görülmediğini kontrol eder. Eski fotoğraflarına bakıp arada bir fark olup olmadığını kontrol eder. Ne var ki bu stratejiler kısa süre sonra iflas eder. Saç dökülmesi devam eder ve er ya da geç kişi bunu kabul etmek zorunda kalır.

Sonra panik hali...
Bu ‘reddetme’ aşamasını genellikle panik izler.
Kelliğin uyandırdığı bütün çağrışımlar sürekli saçı dökülen kişinin kafasını meşgul eder. Yaş sorgulanmaya başlanır; zira saç dökülmesi yaşlılığın bir belirtisi olarak görülür. Saç dökülmesi devam eden kişi bir panik içine girer ve acil olarak saç dökülmesini durdurmak ya da tedavi ettirmek ister.
Kişi sonunda bu büyük sorununa neden olduğunu düşündüğü kişi veya kişileri bulur ve onlara karşı öfke duyar. Saçlarını her gün yıkamış, dikkatlice kurulamış ve güzelce taramıştır ve saçlarına zarar verebilecek her şeyden kaçınmıştır. Dolayısıyla kendisi hiçbir şekilde suçlu olamaz. Suçun ya ailesinde, ya kendisine faydasız kellik ilaçları satan kişilerde, ya da başka birilerinde olduğunu düşünür ve onları suçlar.

Ve sonunda kabulleniş
Depresyon genellikle saç dökülmesiyle eş zamanlı olarak başar ve bazılarında uzun sürer, bazılarında ise kısa sürede geçer.
Kişinin aynada karşılaştığı görüntüsü onun sosyal davranışlarını da belirler. Bu nedenle saç dökülmesinden dolayı depresyona giren insanlar şapka takmaya, fotoğrafının çekilmesini istememeye, sıkıntı duymalarına neden olabilecek sosyal ortamlardan uzak durmaya başlarlar. Başka bir deyişle saç dökülmesinin hayatlarını yönetmesine izin verirler. Bu depresyon ve neden olduğu davranışlar kişinin yaşantısını altüst edebilir.
Saçı dökülen kişi sonunda sorununu kabullenir ve bunun için çözüm arayışına girer, ya da bunu önemsememeye başlar. Daha mantıklı düşünür ve kelliğiyle birlikte yaşamak için yollar geliştirir veya bir tedavi yöntemi seçer.

Saç bakımı için önemli öneriler
• Şampuan kullanımının saç dökülmesini artırdığı doğru değildir. İster kuru, ister yağlı olsun, saçlarınızın güzel ve sağlıklı görünmelerini istiyorsanız, ne kadar gerekiyorsa o kadar, gerekiyorsa her gün yıkanmalısınız. Uzmanlar, saçların haftada en az bir kere yıkanması gerektiğini söylüyor. Sizin kaç kere yıkamanız gerektiğini ise saç tipiniz, hava durumu, fiziksel aktiviteniz ve hatta mesleğiniz belirler.
• Kendiniz için en uygun şampuan ve saç kremini seçin. Bunu deneme - yanılma yoluyla yapabilirsiniz. Sizin için iyi olan şampuan, saçınızı kolay taranan, kolay şekil alan ve parlak hale getirendir. Kendiniz için iki marka şampuan ve saç kremi seçin ve en iyi sonuç için bunları dönüşümlü olarak kullanın.
• Yıkamadan sonra saçlarınızı havluyla nazikçe kurulayın. Saç kurutma makinesi ve saç maşaları saçınız için zararlı olduğundan saçlarınızı kendi halinde kurumaya bırakın. Mutlaka kurutma makinesi kullanmanız gerekiyorsa en düşük ayarda kullanın ve saçlarınızı hafif nemli bırakın.
• Saç jöleleri ve köpükleri saçlarınızın daha hacimli ve kalın görünmesini sağlar. Saçlarınıza zarar vermeleri söz konusu değildir, ancak saç diplerinin kurumasına neden olabilirler.
• Ciddi alerjik reaksiyonları tetikleyerek saçınızın dökülmesine neden olabileceklerinden, saç boyaları yama testi yapılmadan kullanılmamalıdır.
• Fazladan tüketeceğiniz protein ve vitaminler saçınızın büyümesini hızlandırmaz, fakat saçınızın kalitesi ve sağlığı genel beslenmenize bağlı: Düzenli ve dengeli beslenme hem saç, hem de genel sağlığınız için şart.

YARIN:
• Geleceğin tedavileri
• Tarihte saç savaşları
• Saç nakline karar vermeden önce
• Saç estetik merkezleri
• Doğru bilinen yanlışlar...





YAŞAM