O, uluslararası bir şirkette danışman. Ben onu 20 yaşımdayken tanıdım. Aramızda 18 yaş fark var. Yani şu anda ben 29, o 47 yaşında. İlk tanıştığımda yaşını göstermiyordu. Başından beri aramızda bir yakınlaşma vardı. Ama bunun ilişkiye dönüşmesi tanışmamızdan dört yıl sonra gerçekleşti. İlk dört sene, etrafımdakilere, ‘Eğer bir gün biriyle evlenirsem onun gibi birisi olacak’ derdim. Onunla evlenmeyi yaş farkı nedeniyle düşünmemiştim çünkü. Tanıştıktan dört yıl sonra bütün riski göze alıp onunla beraber olmaya karar verdim. Şu an dört yıllık bir beraberliğimiz var. İlk aşamada bütün çevrem çok büyük tepki gösterdi. Ben ise son 1.5 yıldır yaş kompleksini atlattım. Aramızda ciddi bir jenerasyon farkı var.
Benden 18 yıl önde...Ben olgun bir adamla birlikte olmanın avantajlarını gördüm ilk. Yaşıtların sana yüzeysel yaklaşırken, o seni dinliyor ve gerçekten anlamaya çalışıyor. Seni herkesin içinde göklere çıkarıyor. Ben hiçbir ilişkimde bana bu kadar değer verildiğini görmedim. Çünkü o kadınlara nasıl davranılması gerektiğini bilen biri. Bazen çatışmalar oluyor tabii. O zaman ‘Artık o senin bildiğin gibi değil’ gibi yumuşak bir sözle anlatmaya çalışıyorum. Onun artık pek bir şansı yok, yeni birini bulup onunla düzenli bir hayat kurmak için. Ben gençliğimle bugün o hayatımdan çıksa kolaylıkla yeni birini bulabilirim. O bulduğu ilişkiyi korumaya çalışıyor. Bu nedenle sahiplenmesi biraz fazla olabiliyor bazen. Beni bu ilişki büyüttü. O benim için bir öğreti. Dünyaya tamamen at gözlüğüyle bakmışım bu zamana kadar. Gözümün önündeki perdeyi kaldırdı o. Çünkü benden 18 yıl önde. Neyin nasıl gerçekleşeceğini tecrübeleri itibariyle söylüyor. Onunla hayat, geleceğe dönüş filmi gibi...
‘Şu anda yediğim gerçek elma’Yağmur 25 yaşında. 25 yıldır kuaförlükle uğraşıyorum ve güzellik salonu işletiyorum. Koltuğuma binlerce kez alımlı, genç ve kültürlü kadınlar oturdu. Ama onun gibisini hiç görmedim. Belki insanlar onda gençlik, güzellik ve tensel tazelik bulduğumu düşünebilirler. Ama ben onda çok farklı şeyler buldum. Ben ona geçmişten, o da bana gelecekten geldik. 2 yıldır beraberiz. Evlilik kararı aldık. Daha önce de başımdan iki evlilik geçti. Biri 15, diğeri 10 yaş küçüktü benden. Sevgililerim arasında da Yağmur’dan genç sevgililerim oldu ama kendi yaşıtlarımla da beraberdim. Ama ötekilerde bu kadar iddialı değildim. Yağmur’a söylediklerimi, yaptıklarımı hiçbirine yapmadım. 45 yaşımdayım. Birçok şeyi yaşadım. O, birkaç kez ağladı ‘Neden benimle bazı ilkleri yaşamıyorsun?’ diye. Ben de ona ‘Yaşadığım şeylerin birçoğunu onunla ilk yaşadığım gibi, eski yaşadığım birçok şeyi de ilk kez yaşıyormuş heyecanını yaşıyorum’ dedim.
Şimdiye kadar hep elma yemişim ama suni gübrelerden plastik elmalar yemişim. Şu anda yediğim gerçek elma. 45 yıldır elma yememiş gibiyim. Ben daha önce doğdum, turnikeye erken girdim. Üç tane ihtilal gördüm. O ise bir tane geçirmiş ama o sıralarda çok küçük yaşlardaydı. Daha önce yaşadığım aşklar bir antrenmandı. Ben Yağmur’da bütün aşklarımı temize çektim. Yağmur benim için son nokta.
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı’yla
yükselen değer haline gelen genç kadın - olgun erkek ilişkisinin topluma yansımasını konuştuk.
Genç kadın - olgun erkek ilişkisini sosyolojik açıdan değerlendirir misiniz?
Demografik karakteristiklere bakarsak Türkiye çok genç bir nüfusa sahip. Çok genç yaşta üniversiteye, iş hayatına giren genç kadınlar var. Türkiye son 10 yıldır ekonomik ve siyasi açıdan çok istikrarsız dönemden geçiyor. Bu insanların daha fazla istikrar ve güvence arama duygusunu pekiştiriyor. Genç kadınlar bu ihtiyaçları yüzünden arayışa giriyorlar. 20’li yaşlarda iş hayatına atılmış genç bir kadın, kariyerinde daha çok yükselebilmek için, kendini güvenceye alabilmek için olgun erkeklerle evlilik de yapabiliyor, ilişkiye de girebiliyor. Seçtiği erkek genellikle iş çevresinden oluyor. Bu çevreden seçtiği erkek, genelde ona hamilik yapıyor. 1968 - 1978 gençliğinde gençler büyük ölçüde birbirleriyle üniversitede tanışırlardı. O zamanki değerler farklıydı. Para çok önemli değildi. Şu anda Türkiye’deki en önemli şey para. 1980 gençliği depolitize olmuş. Onlar için marka, statü ve para çok önemli. Genç bir kadın da bunlara çok hızlı bir şekilde ulaşabilmek için kendi yaş grubundan bir erkekle ilişkiden ziyade kendisine onun önünü açacak, hami olacak erkeği seçiyor.
Tam tersi durumlar da söz konusu mu?
Evet. 40’lı yaşlarda kendisinden 15 - 20 yaş küçük erkekle evlenen, birlikte yaşayan kadınlar da mesleki açıdan üst düzeydeler. Bazı erkekler de onlar yoluyla kariyerlerini geliştirmek istiyorlar. Kadınlar genelde çekiniyor, gizli ilişkiler kurabiliyorlar. Evlilik veya birlikte oturma haline dönüştürmüyorlar, etraftan bilinmesini istemiyorlar. Ben özel sektörde çalışan ve entelektüel kadınlar arasında bunu görmeye başladım.
Bu tarz ilişkiler toplum sağlığını nasıl etkiler?
Türkiye çok hızlı değişen bir ülke. 10 yılda bir yeni bir kuşak ortaya çıkıyor. Aralarında 20 yaş fark bulunan insanlar nasıl aynı değerler ve beklentiler, hobilerde bulunuyor? Ben buna şaşıyorum. Bu insanlar birbirlerini seçerken, ‘Bizim aramızda ne kadar ortak taraf var?’ ‘Entelektüel bir uyum var mı?’ ‘Aynı değerleri paylaşabiliyor muyuz?’ gibi sorular sormuyorlar. Erkek, genç bir kadınla olmayı seçtiği gibi, bunu topluma da gösteriyor, ‘Ben genç hoş bir kadınla evliyim’ diyerek. 15 yaş farklardan söz ediliyor. Bu dengesiz bir durum.
Araştırmacı Susan Curtin Kelley, "Erkekler Neden Bağlanır?" adlı kitabında olgun erkek tiplerini şöyle sıralıyor:
ACILARIN PRENSİ: Yeni boşanmanın acıları içindedir. Kendisine zulüm yapılmış gibi görmektedir; başka bir şeyden çok az bahseder.
YALANCI: Daha önce evlenmediğini ya da şu an evli olmadığını iddia eder ama sol elinde bir yüzük izi vardır. Genellikle randevulara gecikir. Bazen
son dakika randevularını iptal eder.
ALDATAN: Her cuma ve cumartesi gecesi meşguldür. Sizi sadece perşembe ve pazarları görebilir. Başka birini gördüğünü itiraf etmeyecektir ama size bir hafta sonunu bile ayırmayacaktır. Evli olmayabilir ama duygusal olarak bağlanmaz.
MUHTEŞEM AV: Başarılıdır ve muhteşem görünür. 45’in üstündedir ama daha önce hiç evlenmemiştir ya da ciddi bir ilişkiye girmemiştir. Yalnız yaşar. Çok titiz biridir ve rahatsız edildiğinde sinirlenir. Onu unutun.
SAKLANAN TİP: Bir ilişkiye girmekten korkar, bu yüzden çocuklarının ya da uzaktaki karısının ardına saklanır. Birçok bahanesi vardır. Yedi yıldır ayrı yaşamasına rağmen bir türlü boşanacak zaman bulamadığını söyler.
ZENGİN TACİZCİ: Çok hareketlidir; çok fazla konuşur. Çok içki içer. Onunla yerleşmek istiyorsanız, bağlanan siz olmak zorundasınız.
MEŞGUL CESUR: Evli olduğunu itiraf eder ve karısıyla çocukları uğruna beraber olduklarını söyler. O ve eşi iletişim kuramamaktadırlar ve yıllardır beraber yatmıyorlardır. Onunla ilişkiye girerseniz size sabırlı olmanızı söyleyecektir.
Yönetmen Orhan Oğuz’la uzun süreli bir beraberlik yaşayan ve aralarında 20 yaş fark bulunan Nilüfer Açıkalın anlatıyor:
‘Aslında aramızdaki yaş farkı bana hatırlatılmadığı sürece aklıma gelen bir şey değil ya da unuttum ya da bir önemi yok. Ne derseniz deyin. İlişkinin başlama süreci sırasında benim her şeye tam hakim olduğum söylenemez. Çünkü yaşamımda plan ve programla hareket eden biri değilim. Çoğu kez hayat ne getiriyorsa onu yaşarım. Korkmadan, utanmadan, çekinmeden, adam gibi yaşamayı severim. Çok tecrübem yok ama genç biri de olgun olabilir, bazen orta yaşlı biri olgun olmayabilir ya da genç bir erkekten daha genç olabilir. Bunlar karışık işler. Ben, bir ilişkiye bodozlama dalan biriyim. Sonrasını, nasılını, amasını, keşkesini düşünmem, yaşarım. Arada yaş farkı olan ilişkiye, rahatlık, kolaylık veya zorluk açısından bakmak yanlış açıdan bakmak olur. Bana göre herkes kendi cennetini, cehennemini kendi yaratır. Beraber olduğun kişiyi yaşamının iyiliğinden veya kötülüğünden sorumlu tutmak aptallık, zayıflıktır. Bana göre hemen toparlanmalı. Bana göre erkek dediğin akıllı, iyi, sağlam, dürüst, yakışıklı, yetenekli, seksi ve kışkırtıcı olmalı. Bir de benim olmalı, bu benim için çok önemli."
BİTTİ