Bakışları, hareketleri ve konuşmasıyla karşısındaki erkekleri tahrik eden “Kırmızı Başlıklı Kız” evde, ormanda, kırda, bayırda boş bulduğu her yerde sevişecekmiş gibi duruyor…

Bakışları, hareketleri ve konuşmasıyla karşısındaki erkekleri tahrik eden “Kırmızı Başlıklı Kız” evde, ormanda, kırda, bayırda boş bulduğu her yerde sevişecekmiş gibi duruyor…

Red Riding Hood- Kız ve Kurt


Köyün en güzel kızı kırmızı başlıklı Valerie (Amanda Seyfried) evlenme çağına gelince ailesi tarafından zengin Henry (Max Irons) ile evlendirilmek istenir. Ancak Valerie’nin kalbini yoksul Peter (Shiloh Fernandez) çalmıştır. İki sevgili köyden kaçmaya hazırlanırken Valerie’nin kız kardeşi bir kurt adam tarafından öldürülür.
Yıllarca bu yaratığa hayvanlar kurban ederek kendilerine zarar vermesini engelleyen köy halkı intikamla yanıp tutuşur. Kurt adam avcısı Peder Salomon’dan (Gary Oldman) yardım isterler. Peder, kurt adamın gündüzleri insan olduğunu fark eder.

Haberin Devamı


Acaba köy sakinlerinden hangisi kurt adamdır?

Çocuk masalından erotik uyarlama
Son yıllarda Hollywood senaryo sıkıntısından kurtulmak için türlü türlü yöntemlere başvuruyor. Ya yıllar önce çekilmiş filmler yeniden çevriliyor. Ya yayımlanmış kitaplardan birebir ya da esinlenerek film üretiliyor. Şimdiyse Hoolywood’un favorisi masal uyarlamaları.
Senaristlere ilham veren en çekici kahramanlardan biri de ‘Kırmızı Başlıklı Kız’.
Bu masal kahramanı 1920’li yıllardan itibaren beyazperdeye taşındı. (Kısa, sessiz, korku filmi çekildi, çocuklar için müzikal oyun olarak sahnelendi.) Red Rising Hood’un 2011 yılı versiyonu da yine bir tür korku. Ancak içinde cinsellik barındırıyor.
Masalın yazarı Charles Perrault yarattığı en masum kahramanlardan kırmızı başlıklı kızın bu halini görseydi acaba ne düşünürdü?
Red Rising Hood’un Hollywood versiyonunda biraz gizemli canlılar (kurt adam) biraz da erotizm ile gişe hedefleniyor. Zaten kırmızı başlıklı kızı oynayan Amanda Seyfried hiç olmadığı kadar seksi gösteriliyor. Bakışları, hareketleri ve konuşması karşısındaki erkekleri tahrik ediyor. Sanki ormanda, evde ya da boş bulduğu her yerde sevişebilecekmiş gibi duruyor…

Görünmeyen Kurt Yapmışlar!


Filmin fragmanını izlediğinizde “Twilight-Alacakaranlık” havasını hemen fark ediyorsunuz. Yönetmen Catherine Hardwicke’in aradan üç yıl geçse de aklının Twilight’ta kaldığı ortaya çıkıyor. Sanki aynı ormanda vampirler ve kurt adamlar yaşıyor. Ormanın havadan görüntülerini izlediğinizde acaba ‘Alacakaranlık filminde miyim?’ diye kendi kendinize soruyorsunuz. Filmin neredeyse tamamı stüdyoda çekilmiş. Bir masalsı hava verilmeye çalışılmış ama görüntüler bunu desteklemiyor. (Tim Burton’un Sleepy Hollow-Hayalet süvari adlı filminin büyük çoğunluğu stüdyo çekimiydi ancak hikâye ve anlatımdaki masalsı taraflar bu belirginliği kapatıyordu.) İlk sahnelerden son sahnelere kadar kıpkırmızı bir başlık izleyenlerin gözüne gözüne sokuluyor. Ayrıca tüm film boyunca kurdu gören var mı? Biz çok az gördük yoksa görünmez bir kurt muydu?

Haberin Devamı

Bu çeviri hangi aklın eseri?


Bizim sinemacıların en önemli özelliği film üreten insanlardan daha akıllı olduklarını sanmalarıdır. Ve nitekim de öyledir. Maşallah zehir küpüdürler. Filmleri orijinal isimleriyle değil kendi uydurdukları adlarla Türkiye pazarına sürerler. Neden? Çünkü film böyle olunca millet akın akın sinemaya gider!

Haberin Devamı


‘Kırmızı Başlıklı Kız’ dediğinizde sinemaya kimse gitmez ama ‘Kız ve Kurt’ dediğinizde çekici gelir. Afişi görenin nevri döner, isme dayanamaz. Ceplerini yoklar param var mı diye eğer yoksa kredi kartıyla bir bilet alır…
Esas kafaları karıştıransa bu kadar zeki insanların neden Türk filmlerinin isminde oynama yapmadığıdır. Aynı mantıkla bakarsak sinemalardaki Tolga Örnek’in filmi ‘Kaybedenler Kulübü’nün adı ‘Dörtlü Grup’, ‘Transparan Hayatlar’, ‘Seks ve Radyo’ ve hatta ‘Sevişenler Kulübü’ olabilirdi. Böylelikle gişede hüsrana uğrayan sanat filmleri de daha çok izlenirdi!