Yüzüğünden çıkardığı yeşil ışıkla düşmanlarını alt eden ve gücünü cesaretten alan 'Grenn Lantern-Yeşil Fener' süperkahramanların üstlerine yapışan 'dünyayı kurtarmak' görevini başarıyla yerine getiriyor...

Yüzüğünden çıkardığı yeşil ışıkla düşmanlarını alt eden ve gücünü cesaretten alan 'Grenn Lantern-Yeşil Fener' süperkahramanların üstlerine yapışan 'dünyayı kurtarmak' görevini başarıyla yerine getiriyor...

'Hayatınıza korkularınızla değil, cesaretinizle yön verin'

Grenn Lantern-Yeşil Fener


Sonsuz evrende yüzyıllardır barış ve adaleti Yeşil Fener birliği sağlamaktadır. Bu birliğin her bir seçkin üyesi süper güçlere sahip yeşil bir yüzük takar. Yüzüğü kullanan savaşçı ne kadar cesaretli olursa, o kadar yenilmez olur. Bir gün Parallax adındaki bir düşman evrendeki güç dengesini bozmaya çalışınca Yeşil Fener birliği hemen harekete geçer. Ancak, hiçbir savaşçı Parallax karşısında duramaz. Çünkü o, korkuyla beslenmektedir. Ne kadar korku, o kadar güç. Parallax tüm evreni kontrolü altına alırken karşısına Yeşil Fener olarak seçilen ilk insan Hal Jordan (Ryan Reynolds) çıkar. Artık kötülüğün karşında korkusuz ve cesaretli bir savaşçı vardır.

Haberin Devamı

Bahtsız süperkahramanlar


Sonradan süperkahraman olan film yıldızlarımıza bir yenisi daha eklendi. Adı Yeşil Fener. Yeşil bir yüzük takıyor ve bu yüzüğün verdiği güçle her şeyi yapıyor.(Uçabiliyor, en ağır nesneleri kaldırabiliyor) Bu onun en büyük artısı. Ancak, en büyük eksisi de tüm enerjisinin hayal gücüyle sınırlı olması ve parmağına taktığı yüzüğün günlük olarak şarj edilmesi. Garip bir durum değil mi? Yüzüğü şarj etmeden süperkahraman olunamıyor.
Bir diğer önemli özelliğiyse, isteği zaman kostümünü giyebilmesi. Bir saniye bile almıyor, yeşil giysinin üzerinde belirmesi. Halbu ki bizim bahtsız Superman ve Spider Man'imiz kostümlerini üzerlerinde taşıyordu! Gömleklerinin veya ti-şörtlerinin altında...


Böyle garip özellikleriyle süperkahramanlar içinde ezber bozan Yeşil Fener'in ilk Hollywood macerası maalesef beklentilerinizi karşılamıyor. Tamamen dijital efektlerin arkasına saklanmış içi boş bir bilim kurgu. Filmi izlerken bir kez olsun heyecanlanmıyorsunuz. Çünkü daha önce başka filmlerde gördüklerinizi tekrar izlediğinizi fark ediyorsunuz. (Yeşil Fener ilk kez güçlerini kullanarak bir helikopteri düşmekten kurtarır. Size tanıdık geldi mi? Superman de ilk kez bir helikopteri düşmekten kurtarmıştı.)

Haberin Devamı


Hal böyle olunca 200 milyon dolara mal olan film dünyada 194 milyon dolar hasılat elde etti. Amerika'da maliyetini bile çıkaramadı.

Sadece Türkiye'de değilmiş!


Filmin en çok beğendiğim sahnesi Senatör Hammond'un(Tim Robbins) oğlu üniversite hocası
Hector'un(Peter Sarsgaard) kendi bilgi ve deneyimleri nedeniyle bir uzaylıya otopsi yapmak için hükümet tarafından çağırılmasıdır. Çünkü Hector kendisinin önemli bir insan olduğunu düşünür. Ancak, sonradan öğrenir ki babası ona torpil yapmıştır. Hükümet onu yeteneklerinde ötürü değil, babası senatör olduğu için seçmiştir. Demek ki torpil evrenselmiş! Ben sadece bizim ülkemiz için geçerli sanmıştım...