İngiltere kralının Hitler aşkı!

12 dalda Oscar’a aday olan The King’s Speech(Zoraki Kral), kekemeliği yüzünden bir türlü konuşamayan Kral 6. George’un Adof Hitler hayranlığını gözler önüne seriyor…

12 dalda Oscar’a aday olan The King’s Speech(Zoraki Kral), kekemeliği yüzünden bir türlü konuşamayan Kral 6. George’un Adof Hitler hayranlığını gözler önüne seriyor…


‘Korkularımız hayatımızın önündeki en büyük engellerden biridir. Onu yenmeden hiçbir zaman başarılı olamayız.”

The King’s Speech- Zoraki Kral


Babası 5.George'un ölümünün ardından ve ağabeyi Edward'ın (Guy Pearce) Amerikalı bir kadınla olan aşkı yüzünden tahttan feragat etmesi üzerine, Albert (Colin Firth) krallık görevini devralmak zorunda kalır. Ancak, Kral Albert çocukluğundan beri alay konusu olduğu kekemeliği yüzünden büyük bir stres yaşamaktadır. Eşi Elizabeth (Helena Bonham Carter) birkaç başarısız denemeden sonra kocasını tedavi etmesi için Avustralyalı terapist Lionel Logue (Geoffrey Rush) ile anlaşır. Logue, kendine has yöntemleriyle kralı iyileştirmeye çalışır…

Haberin Devamı

Kral 6.George’un Hitler hayranlığı


Kral 6.George kameraya çekilen taç giyme törenini bir odada izlerken görüntü biter ve ekrana Adolf Hitler’in konuşması girer. Hitler binlerce kişiye bir şeyler anlatmaktadır. Kralın kızlarından biri sorar:

- Baba ne söylüyor?
Kral cevap verir:
- Bilmiyorum ancak gayet güzel söylüyor.
Hitleri dinleyen binlerce kişinin görüntüleri perdeye yansırken Kral 6.George uzun uzun onları izler. Ne mi düşünür? Kralın gözlerinin içine baktığınız da ne düşündüğünü çok iyi anlıyorsunuz!

İki dev oyuncu karşılıklı döktürüyor


Colin Firth, Kral 6.George karakteriyle kendine güveni olmayan kekeme kralı kusursuz bir şekilde canlandırıyor. Mahçup bakışları, saman alevi gibi parlayıp sönen sinirli halleri ve yeri geldiğinde ortaya koyduğu ağırlığıyla Oscar’a aday olmayı bırakın onu hak ettiğini cümle âleme gösteriyor.

Geoffrey Rush da Firth gibi çok başarılı bir kompozisyon çıkarıyor. Karşılıklı oynadıkları sahnelerde ise adeta döktürüyorlar. Atışmaları o kadar gerçekçi ki izlediğinize gerçekten inanıyorsunuz. Rush, o kadar yetenekli ki son yıllarda Karayip Korsanları serisiyle üzerine yapışan Kaptan Barbossa karakterinden eser bile yok. Ne bir bakışı aynı ne de duruşu… Winston Churchill (Timothy Spall) ise çok yapmacık kalmış. Tatmin edici bir duruşu bile yok. Elindeki purosunu fark etmeseydim Churchill olduğunu anlayamazdım.

Haberin Devamı

Neden dış mekân görüntüleri çok az?


Milliyet Cadde’nin ünlü sinema eleştirmeni Roger Ebert fark ettiği bir detayı okuyucularıyla paylaşıyor:
- Dış mekân çekimleri çok az. Filmin çoğunluğu iç mekânlarda geçiyor.
O yazıyı okuyup da anlamayanlar için nedeni ben söyleyeyim. Nede olsa aynı grubun yazarlarıyız değil mi? Birbirimizin açıklarını kapatalım ki okuyucular sapla samanı birbirine karıştırmasın!
Efendim, The King’s Speech’in(Zoraki Kral) maliyeti 15 milyon dolar. İşte bu sebepten ötürü sinemaseverler belki 12 Oscar’ın tamamını ya da yarısını alacak filmde doya doya Londra’yı göremiyor. Zaten, bir elin parmakları kadar olan dış mekân çekimlerinin yarısında hava sisli. 1930’lu yılların sokaklarını ve caddelerini göremiyorsunuz. Sizi tatmin eden dış mekân görüntüsü ise filmin en sonunda. O da topu topu dört, beş saniye sürüyor. (Baştan sona dijital efektlerle yapılmış.) Ayrıca, Kral 5. George’un ve hükümet yetkililerinden bazılarının sakal ve bıyıkları hiç gerçekçi olmamış. ‘Çok Güzel Hareket Bunlar’ adlı programda kullanılan takma bıyık ve sakallara benzemiş…

Haberin Devamı

Yapımcısı dört değil beş köşe oldu


The King’s Speech’in(Zoraki Kral) hâsılatı Amerika’da 95 Milyon dolara, okyanus ötesinde de 106 milyon dolara ulaştı. Böylece toplamda 201 milyon dolar gibi büyük bir para ortaya çıktı. Hem de film 15 milyon dolara mal olmuşken…