Ailesini kurtarmak için bir kereliğine kanunsuz işlere geri dönen efsane dolandırıcının hikâyesini anlatan 'Son Vurgun' geçmişteki hataların bedelinin çok ağır ödendiğini aksiyona dayalı anlatıyor...
Ailesini kurtarmak için bir kereliğine kanunsuz işlere geri dönen efsane dolandırıcının hikâyesini anlatan 'Son Vurgun' geçmişteki hataların bedelinin çok ağır ödendiğini aksiyona dayalı anlatıyor...
Contraband- Son Vurgun
Suç dolu yaşamını ailesi için bırakan Chris Farraday (Mark Wahlberg) artık karanlık işlerden elini, ayağını çekmiştir. Karısı Kate(Kate Beckinsale) ve çocuğuyla mutlu bir hayat sürerken kayınbiraderi Andy (Caleb Landry Jones) girdiği bir işi berbat ederek büyük bir borca girer. Kurtuluş yolu bulamamaktadır.
Andy'nin hayatını kurtarmak için harekete geçen Chris, yakın arkadaşı Sebastian'ın (Ben Foster) yardımıyla
apar topar bir ekip kurarak tövbe ettiği kanunsuz işlere bir kerelik bile olsa geri döner.
Konu sıkıntısı yaşanıyor
Baştan aşağıya bir suç filmi olan "Contraband- Son Vurgun" izleyenlere maalesef yeni bir şeyler anlatamıyor. Yine sevdiği bir kişiyi kurtarmak için eski karanlık işine dönen eli silahlı kahramanımız işler tersine dönmeye başlayınca ortalığı yakıp, yıkıyor. Zaten, son yıllardaki Amerikan filmlerine bakıldığında büyük bir senaryo sıkıntısı yaşandığı çok açık bir şekilde belli oluyor. Ya tutmuş filmlerin konuları evirilip çevirilip birleştiriliyor ya da çok satan kitapların hikâyeleri alınıp, beyaz perdeye aktarılıyor. Böylece milyar dolarlık Hollywood sinema endüstrisi yaşadığı senaryo krizini en az zararla atlatmaya çalışıyor.
Neredeyse her film birbirini andırmaya başlayınca, tüm yük yönetmen ve oyuncuların üzerine biniyor. Yönetmen elindeki senaryonun anlatım diline müdahale edince de ortaya bazen iyi bazen de kötü filmler çıkıyor.
Bu bağlamda "Son Vurgun" ne iyi ne de kötü. Ortanın da ortasında bulunuyor. Çünkü "Hırsızlar Şehri" ve "Büyük Hesaplaşma" filmlerini aşırı derecede hatırlatıyor.
Küçük Arnold oluyor!
Oyunculuk anlamında Mark Wahlberg ve Kate Beckinsale'nin kimyaları birbirlerine uyuyor. Ancak, Wahlberg yine çok ruhsuz bir performans sergiliyor. Sanki oynadığı karakteri tam özümseyememiş. İşte bu yüzden bana ünlü aksiyon oyuncusu Arnold Schwarzenegger'i anımsatıyor. Wahlberg oynadığı her filmle küçük Arnold olma yolunda adım adım ilerliyor.