Zombileri '3D’ öldür!

'Zombiler koyun gibidir. Bir binanın tepesinden atlarsan seni takip eder.’

Ozan Akarı

ozan.akari@milliyet.com.tr

Japonya’daki Umbrella şirketine giren Alice, şirketi yok etmeyi başarır ancak yediği bir iğne yüzünden artık insan olmuştur. İnsanları zombilere dönüştüren virüsün olmadığı yeri bulmak için harekete geçen Alice, macera dolu bir yolculuğa çıkar. Yolcuğunda eski arkadaşına rastlayarak zombilerden kaçıp ıslahevine sığınan bir grup insana da yardım eder…

Seriye sadık kalıyor

Resident Evil’ın dördüncü bölümü seriye sadık kalmayı başarıyor. Soluksuz izlenen çatışma sahneleri, arka arkaya öldürülen zombiler. İğrenç yaratıklarla savaşan Alice ve bilgisayar oyunlarını anımsatan geçişler.(Alice’in kullandığı uçağı nasıl havalandırdığını, gemiye giden bota nasıl bindiklerini, Umbrella şirketine nasıl sızdığını görmüyorsunuz. Sadece bilgisayar oyunlarındaki gibi belli bir yerden başlıyorsunuz.) 3D’de zombiler daha yakınınızda. Ani çıkışlarda yerinizden fırlamaya hazır olun. Kısacası, serinin hayranlarını asla üzmeyen bir devam filmi…


En iyi oyuncular zombi!

Resident Evil: Afterlife(Ölümden sonra) filminde oyunculuk namına bir kıpırtı bile yok. Milla Jovovich elinde silahlar ve kesici aletlerle adeta 'zombi kasabı’ olmuş. Kes Allah kes, kes Allah kes… Prison Break dizisinden tanıdığımız Wentworth Miller ise dizisindeki aynı bakış ve aynı duruşla oynuyor. İnsan biraz oynadığı karakterle bütünleşmez mi? Filmde oskarlık oyunculuk çıkaranlarsa zombileri oynayan figüranlar. Onlar tek kelimeyle muhteşemler…



En komik sahneler

- Alice, bir ıslahevinin tepesinde zombiler tarafından kıstırılır. Onlardan kurtulmak isteyen Alice, koşarak binanın tepesinden atlar. Peşinden de zombiler. Hani bir keçi uçurumdan atlarsa diğerleri de onu takip edermiş ya, işte aynısı…

- Prison Break’ta oynayan Wentworth Miller filmin ortalarında karşımıza yine bir hapishanede çıkıyor. Miller, insanları hapisten kaçırmaya çalışıyor. Bu adam normal bir filmde oynayıp acaba ne zaman hapishanelerden kaçmayı bırakacak…

- Alice kendisine kazık atan adamı gemide yaratıkların olduğu yerde bırakırken adam avazı çıktığı kadar bağırır:

Ben film yapımcısıyım. Burada beni bırakmayın…

Son komik sahneyi filmin basın gösteriminde hemen arkasında oturduğum Atilla Dorsay çok güldüğü için yazmak istedim. Belli mi olur, Dorsay güldüyse belli ki bir hikmeti vardır.

En kötü sahneler

Filmin sonlarında yaratık köpekler ortaya çıkıyor. Kafaları kabak çiçeği gibi iki tarafa açılıp, içinden dişler çıkıyor. Görünüşleri çok kötü, tek kelimeyle iğrençler…

Alice ve filmin kötü adamı bir helikopter uçakla kaza yapar. Kaza sırasında her şey 4,5 saniyeliğine donar. Her yerde çarpışmadan darmadağın olmuş uçak parçaları ve havada süzülen oyuncuları görürsünüz. Kazanın görselliğini ön plana çıkartalım derken sahneyi berbat etmişler.

Yönetmen kopya çekmiş

Filmin hem yönetmeni hem de senaristi olan Paul W. S. Anderson, filmin en kötü seçimi. Senaryo başlı başına bir hatalar zinciri. Yine virüsün olmadığı bir yerin aranması yine hayatta kalan bir grup insanın tek tek zombilerin yemeği olması. Yan roller sadece senaryonun ilerlemesi için kullanılmış. Örneğin, sualtında kalan silahlara ulaşmak için ne yapacaklarını düşünürlerken bir kız , “Ben lisedeyken yüzmede birinciyim” diyor ve su içinde zombilerin kurbanı oluyor. Her şey kitabına uygun yazılmış. Sanki ellerinde bir formül var ve ona göre sahneler oluşturulmuş.

Eğer dikkatli bir gözünün varsa filmin açılış ve final sahnelerindeki çatışmaların Matrix’den, elinde bir insan boyutunda baltayla dolaşan adamın(The Axe Man) Silent Hill(Sessiz Tepe)’den, virüsün bulaşmadığı yerin aslında bir gemi olması Water World(Su dünyası)’tan, beyazlar içindeki kobay insanların kurtarılması da Island(Ada)’tan esinlendiğini hemen fark ediyorsunuz. Yönetmen bu filmleri bir miksere atıp karıştırmış. Karışımın üzerine bir de 3D sos dökmüş. İşte size sıcak sıcak Resident Evil. Yerseniz afiyet olsun…

Milla ve seksi taytı

Alice her ne kadar zombi kasabı olsa da bir kadın. Ancak Resident Evil serinin dördüncü filminde kadın olduğunu sadece hiç çıkarmadığı seksi taytından ve uzun saçlarının dövüşürken savrulmasından anlıyorsunuz. Diğer kadın oyuncularda da durum aynı…