80 kuşağı kadınları için Madonna!

10 yaşındaki oğlum ergenlik sinyalleri vermeye başladı. Annesine olan sonsuz hayranlığını ilk olarak müzikte yitirdi! Klasik müzikten nefret ediyor, alaturka ile alay ediyor, caz albümlerimi sıkıcı buluyor, pop müziğe tepeden bakıyor. Rock müzikte uzlaşacağımızı sanıyordum ama beyefendi ‘hard rock’ sevdiğini açıkladığı gün o kapı da kapandı.

Aramızdaki müzikal çekişme, hiç beklemediğim bir anda sona erdi. Otomobildeydik. Her türlü hakareti göze alıp, MDNA albümünü teybe koydum ve sesini sonuna dek açtım. Arka koltuktan beklediğim itiraz gelmedi. Bir süre sonra gelen yorum ise mucize gibiydi!

Haberin Devamı

‘Anne, bu kim? İyiymiş şarkıları..’

Pes doğrusu! Çağın tartışmasız pop ikonu, 80 kuşağının idolü Madonna, 2000 kuşağını da etkilemeyi başarmıştı!

Yaptığı müziği sever ya da sevmez ama Madonna’nın özellikle 80 kuşağı mensubu, bugün yaşları 40 civarlarındaki kadınlar için çok şey ifade ettiğini düşüyorum.

O ki okulda ve ailede ‘baskıcı eğitimin’ son mağduru bizler için bir tabu devirendir...80’li yıllarda tartışılması bile imkansız olan meseleleri en arsız şekilde ortalığa saçandır. Cinsellik, bekaret, aile, eşcinsellik gibi konularda kimi zaman provokasyona varan bir cesaretle canının istediğini söyleme cesaretini gösterdi.

Başkaldırandır Madonna. Sınırlarımızı çizmeye kalkışan herkese ve her şeye isyan edendir. O günlerde hangimiz babasına ‘Papa, don’t preach’ diye haykırmak istemedi ki?

İdeolojilerin önemini hızla yitirmeye başladığı yıllardı 80’ler. Ve Madonna, arkasını herhangi bir ideolojiye dayamadan ayakta kalınabileceğini ispatlayan ilk sanatçılardan biri oldu.

Çünkü O’nun aklı, fikri ve zikri birey olmaktı.

Birey olmanın ve birey kalmanın dayanılmaz hafifliğini gösterdi hepimize. Kendini ifade etmenin gücüne inandı ve hepimizi inandırdı!

20 yıl önce, 20 yaşımdayken gidemediğim İstanbul konseri için içim hala bir parça buruk! Yarın Türk Telekom Arena’daki konseri içinse 20 yaşında bir çocuk gibi heyecanlıyım.

Neden?

İtiraf etmeliyim ki ne entelektüel anlamda ne de müzikal olarak kendisinden beslendiğimi söyleyemem…Şarkı sözlerini sıradan, müziğini ticari, giyimini zevksiz bulurum.

Haberin Devamı

Buna karşın, geçen 20 yılda kendisinden çok şey öğrendiğimi inkar edemem.

Bunların başında ‘değişebilme gücü’ gelir. 20 yıl boyunca, Anne Madonna, eş Madonna, aktris Madonna, yönetmen Madonna, yazar Madonna gibi sayısız imajla çıktı karşımıza. Kendisinden bir sürü ‘Madonna’ yarattı, sürekli değişti ama hep kendisi kalmayı, bu imajların hiçbirine ait olmadan, birey kalmayı başardı Madonna..

Kimseye aldırmamanın, başkalarının yargılarını önemsememenin, kendini bile ciddiye almamanın kudretine inanmamı sağladı Madonna. Her albümü eleştirildi, her seferinde ‘bu kez bitti’ dendi. Cevabı hep tokat gibi oldu. CD satışlarının neredeyse kapandığı bir devirde, son albümü yine tüm zamanların en çok satanları arasında, rekor üzere rekor kırıyor.

Yaş kemale erip bir iş kadını olduğumda ise Madonna; işine olan tutkusu, disiplini, ekip çalışmasına verdiği önem ve mükemmeliyetçiliğiyle kendisine hayran bıraktı beni.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz 20 yılda ne kadar çok yıldızın parlayıp, aynı hızla söndüğünü düşünün. Madonna’nın, başta teknoloji olmak üzere yaşamın her alanında kökten değişimlerin olduğu son 20 yılda hala dimdik ayakta kalması bir tesadüf mü?

Başarının tesadüf olmadığını, zeka, esneklik, disiplin, hırs, tutku ve gerçekten ağır bedeller ödenerek sahip olunan bir şey olduğunu öğretti.

Güzellik, ses, yetenek gibi ‘Allah vergisi’ olmayan şeylersiz de başarılı olunabileceğini gösterdi. Zamanın ruhunu kavrayarak ve toplumun değişen beklentileri iyi yöneterek her dönem zirvede kalınabileceğini…

Ve insanın zamana bile meydan okuyabileceğini kanıtladı.

Eminim ki yarın Arena’da binlerce 80 kuşağı kadın, Madonna şarkıları eşliğinde, geçmiş 20 yılı, hayatını şöyle bir gözden geçirecek…Ve son albümünde düet yaptığı bir başka pop star Nicki Minaj’ın söylediğine hak verecek:

‘There is only one queen and that’s Madonna!’..

twitter/suleyucebiyik

syucebiyik@gmail.com