Can’ın Uyku Eğitimini Nasıl Tamamladık?

Haberin Devamı

Bizimki öyle böyle değil, hiç uyumuyor, sabahlara kadar ayaktayız. Her yöntemi denedik. Ne yapsak olmuyor. Perişanız. Zombiye döndük. Hayattan soğuduk. Sallamaktan belim koptu, ayağım uyuştu, emzirmekten memelerim uzadı diyenler… Bu yazı tam size göre…

Uyku eğitimi deyince kulağa biraz tuhaf geliyor. Sanki mini mini bebeleri askeri okula gönderip, düdük eşliğinde eğitiyormuş gibi… İngilizce “sleep training”den birerbir çeviri olan uyku eğitimi deyimi Ferber‘ler, ‘lar, ‘larla Türk annesinin bünyesine girdi. Hamileyken bu kitaplarda yazılan teknikleri okuduysanız pek kolay gözüküyor “Ne var ki, yaparım bunları. Bebeğim akşam 8 gibi mışıl mışıl uyur. Ben de kocamla çekirdek çıtlararak dizi film izlerim.” diyorsunuz. Hatta aile bireyleriniz ve arkadaşlarınız kendi çocuklarının uyku sorunlarını sizinle paylaşırken içinizden “Yok artık daha neler… Bir de anne-baba olmuşlar. Çocuğu uyutmayı beceremiyorlar.” diye düşünüyorsunuz. Belki dayanamayıp hallerine gülüyorsunuz.. Kısacası çocuğunuz olana kadar herşey bir kulaktan girip, öbür kulaktan çıkıyor.

Ancak çocuk sahibi olduğunuzda işler değişiyor. Birincisi, uyku sorununun şaka olmadığını görüyorsunuz İkincisi, sizin velet uyku düzenini tutturana kadar eğitim alanın aslında o değil siz olduğunu keşfediyorsunuz: Uykusuz kafayla hayatta kalma teknikleri!

Can’ın Uyku Eğitimini Nasıl Tamamladık

Yanıtladığım olduğunu düşünüyor. İşin aslı, her ne kadar evinizde bir baykuş beslediğinize emin olsanız da, çocuğu uyku sorunu yaşayan ilk aile siz değilsiniz. Son aile de siz olamayacaksınız. O zaman ne yapacaksınız?

Kendinize acımaktan vazgeçin Hergün aynanın önünde 10 kere “Ben ve benim çocuğum özel değiliz. Herkes aynısını yaşıyor.” diye tekrarlayın. Böylece rahatlayacaksınız. Üçüncü gözünüz açılacak Madem artık dinlemeye hazırsınız, çocuğu 3 yaşına gelmiş ve uyku konusunda benzer deneyimleri yaşamış bir anne olarak size bazı tavsiyelerim olacak…

Can’ın Uyku Konusunda Öğrettikleri

Geçtiğimiz 3 senelik süreçte Can’ın uyku düzeni konusunda pek çok dönem geçirdik. İçinde yaşıyorken ayrımına varmak zor geldiyse de, bu dönemlerin belli başlı karakteristikleri vardı. Ufaklıkların yaşantılarının ilk üç senesindeki uyku düzenlerini 3 ana döneme ayırıyorum: Yenidoğan dönemi, bebek dönemi ve çocuk dönemi. Şimdi o günleri geride bırakmış olan bir anne olarak nelerin işe yarayıp, nelerin yaramadığını biliyorum. Bu yazımda her bir dönemin karakteristiklerini ve o dönemlerde uyku sorunlarını çözebilmek için uygulanacak taktikleri anlatacağım.

A- Yenidoğan Dönemi

Bebeğinizin hayatındaki ilk 3-4 ayda uyku diye birşey olmayacağını baştan kabul edin. Gündüz ve gece bebeğinize yapışık olarak gezecek ve şanslıysanız her 2-3 saatte bir 15-30 dakika emzireceksiniz. Geri kalan sürelerde de adeta bir kuş uykusuna dalacaksınız. Şanslıysanız diyorum, çünkü bir emzirme seansını bitirip, çocuğu uykuya dalana kadar ikinci emzirme seansına varan talihsiz arkadaşlarımız da var. Bunların hepsi bebeğin dış dünyaya uyum sağlama çabaları, mide kapasitesinin küçük olması ve anne sütünün hızlı sindirilen bir besin olmasından kaynaklanıyor. Sizin etkileyemeyeceğiniz bu koşullardan dolayı bu dönemde uyku eğitimi vermek gibi birşey söz konusu değil. Ancak yine de yaşantınızın daha kolay olması için uygulanabilecek bazı taktikler var.

Uygulanacak Taktikler

1- Yardım Alın: Bu dönem için en büyük tavsiyem evde sürekli kalacak bir yardımcı bulmanız. Anneanneler, babaanneler, diğer akrabalar, ücretli bakıcılar ve hatta en kötü ihtimalle haftada birkaç saat bile olsa evinize uğrayacak yakın bir arkadaşınız… Hangisi olursa olsun yardım bulun. Yardımcıların evinizin temizliği, yemeklerin yapılması, çok yorgun olduğunuzda, duş almak istediğinizde ya da bir saatliğine dışarıda hava almaya ihtiyacınız olduğunda bebeğe göz kulak olunması gibi sayısız faydaları var. Bazı yeni annelerin bebekle ve evle ilgili herşeyi kendi başlarına yapmaya çalıştıklarını duyuyorum. Mecbur olmadığınız hiçbir ev işini yapmayın. Çamaşırlar ütülenmese de, ev üç günde bir silinmese de olur. Bedeninize özen gösterin. Kendinizi yormayın.

2- Emzirmeyi Abartmayın: Emzirmek süper! Faydaları saymakla bitmez. İlk 6 ay Can’ı sadece anne sütüyle beslemek hedefimdi. Bunu da büyük ölçüde uyguladım. Ancak önerim, emzirmeyi fanatikleştirmemek. Kimi zaman emzirmek yerine birkaç saat uyumanız, hem sizin hem de bebeğiniz için en doğru çözüm. Uykuya çok ama çok ihtiyacınız olduğunda emzirmek yerine yardım alın. Yardımcınız elbette bebeğinizi emziremez. Ancak sağılmış anne sütünü biberonla bebeğinize verebilir. Eğer 3 saatte bir emziriyorsanız, haftada bir de olsa, gecenin ortasındaki beslenme seansını babaya/büyükanneye devrederek, 6 saat kesintisiz uyuyabilir, dinlenebilirsiniz. Ancak tercihiniz 6 ay boyunca sadece emzirmek olacaksa biberon verme sayısını da abartmayın. Bebeğinizin memeden emme alışkanlığının oluştuğu ilk 6 hafta boyunca mümkünse bu taktiği uygulamayın. Ben 6 hafta dolup, Can’ın emmeyi öğrendiğine kanaat ettikten sonra 3-4 ay boyunca günlük 8 emzirme seansından bir ya da maksimum ikisini sağılmış anne sütünü biberonla vererek tamamladım.

3- Devam Ettiremeyeceğiniz Uygulamalara Başlamayın: Bebeğinizi memede, kolda, ayakta sallayarak uyutmaya alıştırmayın. Emzirerek ve sallayarak uyutmak ilk başta size kolay gelse de, zamanla bebekte alışkanlık haline gelir. Memeyi ağızda tutmadan ya da sallanmadan uyuyamaz olur. 3-5 kiloluk bir bebeği sallamakla, 10-15 kiloluk bir bebeği sallamak arasında ciddi efor farkı vardır. Keza sürekli emzirmek de anne için çok yorucudur. Emzirme seansı bittikten sonra Can’ı hemen yatağına koydum. Ayağımda hiç sallamadım. Sadece aşağıda anlatacağım bebek döneminde, uyumakta zorlandığı birkaç ay boyunca, ben emzirdikten sonra, Kuzey kollarında ya da slingde biraz dolaştırdı. Bir müddet sonra da ‘ne başlayarak bu uygulamayı tamamen bıraktık. O nedenle ileride size fiziksel olarak zor gelecek bir yöntemi baştan uygulamayın. Siz çalışıyorsanız ve gündüzleri bebeğinize başka birisi bakıyorsa ona da bu şekilde tavsiye edin.

B- Bebek Dönemi

Bebeğinizin dış dünyaya dair algılarının açıldığı bu dönem, kendisinin annesinden farklı bir varlık olduğunu keşfetmeye başladığı 4. – 5. aydan, oturduğu, emeklediği, yürüdüğü ve çocuk kıvamına geldiği 1,5-2 yaşa kadar sürüyor. Evli ve çocuksuz, haftasonları gerine gerine uyuduğum saadet yıllarından sonra, Can’ı kucağıma aldığımda benim gibi uykuyu seven ve erken kalkmaktan nefret eden bir bünye için şok durumu yaşanmıştı. O ilk ayları hiç geçmeyecek sandım. Ancak şu anda uyku alışkanlıkları açısından bebek döneminin yenidoğan dönemine kıyasla daha zor olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni, yenidoğan dönemindeki yorgunluğunuz fiziksel oluyor. Yenidoğan döneminde karnı tok, altı temiz, gazı çıkarılmış olduğu sürece mışıl mışıl uyumaya devam eden bebeklerin sayısı da azımsanacak kadar değil. Ancak bebek dönemine geçildiğinde bebeğin hem fiziksel hem de duygusal alışkanlıklarında önemli ölçüde farklılıklar oluyor. Çözülemeyen uyku sorunlarından şikayetçi olanlar genelde bu dönemde çocuğu olan anneler. Bebekler bu dönemde katı gıdaya geçme, diş çıkarma gibi uyku düzenini etkileyen pek çok fiziksel değişime uğruyor. Ayrıca duygusal anlamda yavaş yavaş kendilerinin bağımsız bireyler olduğunu keşfedip, tabiri caizse evde kendi düdüklerini öttürmeye başlıyorlar. Yenidoğan döneminde edinilen kimi uyku alışkanlıkları bebeklik döneminde kalıplaşıyor. Bazen de yepyeni alışkanlıklar türüyor.

Uygulanacak Taktikler

Bebek döneminde uyku düzenini sağlamak için uygulanacak taktikleri daha önce çok kereler yazdığım için, aynı sözleri bir kere daha tekrar etmeden linkleri vereceğim. Anneler, iki yazımın özellikle faydalı olduğunu söylüyor:

1- Can 3 aylık olduğu zaman yavaş yavaş başladığım ve sonrasında aylarca uyguladığım İşe Yarayan Bir Bebek Uyutma Yöntemi ve

2- Can 16 aylıkken geliştirdiğim Bebeklerde Uyku Problemine Çözüm: Eleme Yöntemi

Bu iki yazı yeterli olmazsa Uyku kategorisindeki tüm yazıları da okuyabilirsiniz http://bebekveben.com/kategori/uyku/

C- Çocuk Dönemi

Çocuk dönemi, uyku konusunda fırtınalı dönemin atlatıldığı, uyku alışkanlıklarının düzeldiği ve yetişkinler gibi sorunsuz bir şekilde, kendi yataklarında, kendi başlarına, kesintisiz olarak uyumaya başladıkları dönemi ifade ediyor. Bu döneme geçiş tarihi her çocukta farklı olabilmesine rağmen bizde çocuk dönemi aşağı yukarı Can 28-29 aylıkken başladı ve 33-34 aylık olana kadar devam etti. Bu dönemde hayatımızdaki en büyük değişiklik yeni bir eve taşınmamız oldu. Yeni evimizde nihayet Can’a bir oda verebildik. (Önceden bizim odamızda, ancak kendi karyolasında yatıyordu.) Ancak tahmin edebileceğiniz gibi bebeklik döneminden çocukluk dönemine geçiş hızlı ya da kolay olmadı. Yaklaşık 6 aylık bir süreçte yavaş yavaş daha iyi bir noktaya ulaştık. Nasıl mı?

Öncelikle yeni evimizde ilk günden itibaren Can’ı kendi odasında uyuttuk. Yatağının yanında yere uzanıyor ve 30-45 dakika arasında uyuyana kadar odada kalıyorduk. İlk haftalarda her gece uyanıp, çığlıklar atarak bizim odamıza koştu. Sonraki haftalarda yine her gece hızla koşarak ancak çığlık atmadan yanımıza gelmeye başladı. Sonra birer, ikişer gece yanımıza gelmemeye başladı. Bunun ilk yaşandığı gece neredeyse gözlerimizden mutluluk yaşları süzülecekti Son olarak da tamamen kendi odasında uyumaya başladı. Şu an sadece sabah uyanınca bizi kaldırmak için yanımıza geliyor. Gece bazen su istemek için sesleniyor, bazen de emziğini düşürdüğünde. Evet, hala emzik kullanıyor. Ancak sadece gece uykusunda ve tamamen uyuyunca emziği ağzından atıyor. Uyku konusundaki son hedeflerimizden biri emziği kaldırmak olacak. Evdeki emzikler birer birer itinayla yok edildi Geriye tek bir emzik kaldı. Onun da eli kulağında…

Bu süreçte bir diğer önemli değişiklik de gece uykusuna yatmadan önce biberonla süt içmeyi bırakması oldu. Bunu da kademeli olarak yaptık. Önce “Artık sen büyüdün. Biberon yok. ” diyerek sütü bardakla vermeye başladık. Kısa bir süre sonra “Süt bitmiş, su vereceğiz.” demeye başladık. Böylece sindirimi tetikleyerek rahatsız eden, çiş getirerek uyku kalitesini bozan, hızlı içildiğinde genize kaçarak kulak enfeksiyonlarına neden olan uyku öncesi biberonundan vazgeçtik. Bu da Can’ın uyku düzenine katkıda bulundu.

Şu anda uyku konusundaki en büyük gelişme alanımız, uyurken yanına uzanma alışkanlığımızdan vazgeçmek. Aslında bir-iki kez “Haydi odana git Can. Kendi başına uyuyabilirsin.” dediğimizde bizi hayrete düşürerek bunu yaptı. Yani aslında yapabiliyor. Sadece bizim ve onun aynı anda yeni düzenin bu olması gerektiğine inanmamız ve uygulamamız gerekiyor. Neyse ki yanına uzanma yönteminin zaman kaybından başka bir sıkıntısı ya da fiziksel bir yorgunluğu yok. Hatta bazen biz de uykuya dalıyoruz, iyi oluyor

Uygulanacak Taktikler

Süreci Yönlendirin: Çocuk döneminde ufaklığın kendi başına uyumaya başlamasını sağlamak için biraz yaratıcı olmak gerekiyor. Ne de olsa, bebek dönemi boyunca kemikleşen uyku alışkanlıklarının değişmesi için çocuğunuzdan bir talep gelmesi zor olabilir. Bu nedenle değişikliği ebeveynlerin başlatması daha mantıklı. Burada bence iki yöntem var:

1- Amerika’da “cold turkey” denen ani bıraktırma yöntemi uygulanabilir. Mesela eşinizin ve sizin yorgun olmadığınız bir haftasonu ya da evde geçireceğiniz bir senelik izin haftasında ufaklığı karşınıza alıp “Bu geceden itibaren kendi başına uyuyorsun.” denebilir. Gece duş alma, dişleri fırçalama ve kitap okuma gibi uyku rutini uygulandıktan sonra, kapısı kapatılarak dışarı çıkılabilir. İlk 3 gece muhtemelen zor olacak ve direnç yaşanacaktır. Ancak bu yöntemle kendi başına uyumasını sağlama ya da emzik bıraktırma işini 1-2 haftada halleden aileler var.

2- Kademeli yöntem, bizim yaptığımız gibi uyku alışkanlıklarını zaman içerisinde yavaş yavaş değiştirmeyi içeriyor. Bu değişimin süresi daha uzun oluyor, ancak çocuk kendini alıştırdığı için dirençle karşılaşma ihtimali daha az. Kademeli yöntemi başlatmak için çocuğunuzun hayatında olumlu ve ufak bir değişim yapmak da mümkün. Mesela biz bu dönemde tesadüfen taşınmış ve Can’ın hoşlanacağı, kendine ait odasını hazırlamıştık. Taşınma gibi bir ihtimaliniz yoksa, çocuğunuzun ev içindeki odasını değiştirmek (bir odadan diğer bir odaya taşınmak), oda içinde eşyaların yerini değiştirmek ya da uykuyu özendirici yatak, nevresim takımı, pijama, uyku arkadaşı bir oyuncak almak gibi farklı yöntemler de uygulanabilir. Burada kilit nokta kademeli yöntemi tetikleyecek değişimin çocuğun hayatını allak bullak etmeyecek, düzenin bozmayacak, hoşuna gidecek bir değişim olması.

Sonuç

Bu yazımda geçtiğimiz 3 senelik süreçte Can’a belli bir uyku düzeni vermek adına karınca kararınca geliştirdiğim yöntemleri, işe yarayan taktikleri ve yaramayan uygulamaları paylaştım… Sonuç olarak “Nihohaaaa! Uyku konusunda ben sıramı savdım. Siz başınızın çaresine bakın!” falan diyemeyeceğim. Aksine anne olmak büyük konuşmamayı fazlasıyla öğretti. Sadece geçmişe oranla daha iyi bir noktadayız. Satırlarıma son verirken,sizi kucaklayıp, “Yapabileceğin birşeyler var. Zamanla daha iyi oluyor. Sık dişini!” demek istiyorum. Çocuklarımızın uyku macerasında mışıl mışıl uyunan günleri görebilmek umuduyla…

Sevgiler

Tanla

Diğer yazılarım için>> BebekveBen.com
Facebook>> Bebek ve Ben
Twitter>> @Bebek_ve_Ben
Pinterest>> bebekveben