Editörün Seçtikleri Televizyonda top on programı

Televizyonda top on programı

04.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Televizyonda top on programı

Televizyonda top on programı

       Sevgili seyirciler...
       İşte bir hafta ayrılıktan sonra yine bir aranızdayız.
       Sizlerin mektup, faks ve telefonlarıyla oluşan top 10 listemizde heyecanlı bir mücadele yaşanıyor.
       Evet!
       Siz sevgili seyircilerimizi daha fazla merakta bırakmadan hemen listemize bir göz atalım:

       Haftalarca 1 numarayı kimseye bırakmayan Çakıcı - Eyüp Aşık kaseti, yeni yapımların piyasaya sürülmesiyle güncelliğini yitirdi ve bu hafta 10 numaraya kadar indi.
       9 numarada Çakıcı - Ataç düeti var.
       8 numarada, Alaattin Çakıcı ile kardeşi arasındaki konuşmayı içeren "Çakıcı Brothers 2" kaseti,
       7 numarada ise kardeşlerin geçen hafta yayınlanan "Çakıcı Brothers 3" adlı albümü yer alıyor.
       Listemize yeni giren Alaattin Çakıcı - Erol Evcil görüşmesi hızla üst sıralara tırmanmakta.
       Ve geldik 1 numaraya...
       Haftanın 1 numarası, "Best of Çakıcı" albümü.

       Bu prodüksüyonun "Altın Kaset" ödülüne aday gösterildiği öğrenildi.
       Şimdi herkes, bu yapımların CD olarak da piyasaya sürülmesini bekliyor.
       Bu arada Nice görüntülerini de içeren bir DVD'nin hazırlıkları sürmekte.
       En son haber ise Nice'te düzenlenecek imza günü.
       Bu imza gününe katılımın çok büyük olması ve uzun kuyruklar oluşması bekleniyor.

       Eveeet sevgili seyirciler.
       Şimdilik kaset dünyasından haberlerimiz bu kadar.
       Haftaya görüşmek üzere...
       Kendinize iyi bakın. Her şey gönlünüzce olsun diyorum.
       Bye...

       Üst üste gelen fakslar ve e mail'lerle okurlar, aylar önce yazdığım İsveç diyetini onlara tekrar iletebilir miyim diye soruyorlar.
       Ben de teker teker cevap vermek yerine bu diyeti tekrar yayınlamak istedim:

       İsveç'te bilim adamlarının geliştirdiği yeni bir diyet metodu, daha sonra kilo alma sorununu ortadan kaldırıyor.
       İsveç'teki Rigshospitalet diyetini tam olarak uygularsanız iki haftada 7 ile 20 kilo arasında verebiliyorsunuz ve en önemlisi metabolizmanız tamamen değiştiği için 2 yıl hiç kilo almıyorsunuz.
       Diyet şöyle:


       - Ayrıca çay, kahve ve meşrubat içilmemeli.
       - Günde 2 litre su içilmeli.
       - Diyet 13 günden fazla sürdürülmemeli.
       - Diyeti ancak 6. günde kesebilirsiniz.
       - 3 aydan kısa bir sürede diyeti tekrarlamayın.
       - Aynı gün içinde öğle ve akşam yemekleri yer değiştirebilir.

       İyi şanslar...

       Spielberg'ün son filmi "ER RYAN'I KURTARMAK"ın başarısından sonra Amerikalılar, "ER DOĞAN'I KURTARMAK" adında bir film çekmek için kolları sıvadılar...
       Aynı "ER RYAN"daki gibi yüksek gerilimli bir savaş filmi olarak düşünülen "ER DOĞAN'I KURTARMAK"ın senaryosu, Washington'da yazıldı.
       Filmin konusu şöyle:

       Türkiye'de okuduğu bir şiir yüzünden zor duruma düşen bir "ER" vardır. Kışlası cami olan bu "ER", bir an önce kurtarılamazsa hapse atılacaktır.
       Haksızlıklara hiç dayanamayan Washington, bu "ER"i kurtarmak için Türkiye'ye savaş açar ve çarpışmanın ön safhalarına Carolyn Huggins adlı kahramanı sürer.

       Carolyn Huggins, kahramanca savaşır ve "ER DOĞAN"ı kurtarmak için elinden geleni yapar... Yapar ama bu ülkede düşünce suçundan yıllarca içerde yatan diğer insanlar hiç aklına gelmez. (Senaryonun burasında bir boşluk var.)

       Senaristlerin gözden kaçırdığı bu nokta üzerinde düşünelim biraz:
       Acaba fimdeki Amerikalılar, Türkiye'de şiir, kitap okuduğu ya da yazdığı için yıllardır hapis yatan insanların varlığından haberdar değiller midir, yoksa "ER DOĞAN"ın okuduğu şiir çok mu hoşlarına gitmiştir?
       Sanırım senaristler bu konuyu seyircinin düş gücüne bırakmışlar...

       Okuduğu şiirden dolayı halkı kışkırtmak suçuyla yargılanan Tayip Erdoğan'ın bu konuşmasını ve okuduğu şiiri her gün yayınlayan tv kanalları da halkı kışkırtmış olmuyorlar mı?

       Amerika'daki Reform Partisinin başkanı Ross Perot, İnternette Clinton'a karşı bir imza kampanyası başlattı.
       "MR. PRESIDENT RESIGN NOW" (BAY BAŞKAN ŞİMDİ İSTİFA ET) başlıklı kampanyaya katılmak isteyenler, şu yazının altını imzalayacaklar:

       "Sayın bay Clinton,
       Altta imzası bulunanlar, sizi, ülkenin yararı ve çocuklarımızın iyiliği için şimdi istifa etmeye davet ediyorlar".
       Kampanya yeni olduğu için henüz kimse imzalamamış ama bakalım ilerleyen günlerde ne olacak?

       CNN'de yaptığı konuşmada, insanlarla tavşanları ayıran şeyin insanların düşünme ve idrak etme yeteneğinin olması, tavşanlarınsa tamamen içgüdüsel davranmaları olduğunu söyleyen ve 2000'de Amerikan başkanlık yarışına girmeye hazırlanan Perot, ekliyor:

       Beyaz sarayda bir tavşan var...

       Belkıs Aran'ın ölümünü televizyondan öğrendim ve çok üzüldüm.
       Yıllar önce birçok sanatçıyla beraber ben de ondan şan dersleri almıştım.
       Çok iyi bir insan ve hocaydı. İlerleyen yaşına rağmen hep gencecik ve kıpır kıpırdı. Neşeliydi ama aynı zamanda son derece otoriter ve sertti.
       Hepimiz ona Baby derdik...
       Baby'yi özleyeceğiz.



       Daha Tekila ve Sake'nin etkisinden kurtulamadan Votka etkisinin kurbanı olduk.
       (Meksika, Japonya ve Rusya'daki ekonomik krizlerle ilgili söylenmiş)

       Raul Alvarez
       (Time 5.10.89)

Yazarlar