StilTutkunun Anahtari Feitico

Tutkunun Anahtari Feitico

15.02.2012 - 00:00 | Son Güncellenme:

Geçmişten gelen tutku; “fetiş”!..

Tutkunun Anahtari Feitico

Son zamanlarda adını çok sık duyduğumuz ve gittikçe daha geniş çevreler tarafından kabul gören “fetiş” akımı, antropolojide doğaüstü güçlere sahip nesneler için kullanılan “fetiş” teriminden doğmuştur. Deri, siyah, transparan, kelepçe, kafes ve tüy öğelerinin baskın olduğu bu moda akımında; çantadan çoraba, topuklu ayakkabıdan diz üstü çizmelere, mini eteklerden elbiseye kadar birçok alanda “tutkuyla” bağlanabileceğiniz “seksi” ve “çekici” tasarımlar bulmanız mümkün.

Fetişizm, geçmişten günümüze kadar değerlerinden ve anlamından hiçbir şey kaybetmeden gelebilen akımların başında gelmektedir. Öncelikle, insanların cinsel içerikli anlamına yönelten akım, aslında insanın ilkel dönemine kadar uzanıyor. 1700'lü yıllardan itibaren insan hayatına dahil olan ve moda, sanat ve entellektüel hayatın gelişmesi ile farklı açılardan sanatçıların yaklaşımlarına dahil olan fetişizim, şimdilerde moda dünyası tarafından kabul gören en "cesur" akımların başında geliyor.

Haberin Devamı

Tutkunun Anahtari Feitico

İnsanlara ve dönemlere göre farklılıklar gösteren "fetiş" kavramı, kelime anlamıyla insanı kötülüklerden koruyan, uğur getirdiğine inanılan ve bu nedenle "tapınılan nesne" kavramı ile özdeşleşen bir akım haline geliyor. Vurguladığımız gibi ilkel dönemden itibaren, toplumlarım yaşam standartları ve dönemlerine yönelik ihtiyaçlarına karşılık gelen "fetiş" öğeleri, var olma ve devam sürecinin en önemli göstergelerinden biri oluyor. Nazar boncuğu (kötülüklerden korumak adına) kültürümüzde en önemli "fetiş" öğesi olarak nitelendiriliyor.

İnsanoğlunun üretim sürecinde "cansız nesnelere" bağlanması temelinden ortaya çıkan "fetişizim" günümüzde bu yönde kabul edilebilir bir fanatikliğe sahip!.. İnternet sayesinde dünya üzerindeki birçok akımdan ve değişiklikten haberimiz olurken, ülkelerin, kültürlerin ve alternatif yaşam tarzlarının göz önünde yaşandığını ele alırsak, "fetişizim" moda ve çağdaş sanat ile kitlelere daha hızlı yayınlan bir "değer" oluyor. Sanatın, modanın her sezon kısır döngüsünden çıkarak çeşitlendiğini ele aldığımızda, yayılma ve toplumları etkileme açısından hızı, dünya üzerinde herkesin etki alanına girmesini sağlıyor. Gazeteler, dergiler ve hızla yayılan internet siteleri sayesinde insanlar daha hızlı ve çeşitli bilgiye ulaşabiliyor ve kendilerine daha yakın hissettikleri "akımları" benimseyebiliyor. Modanın ve sanatın insanlar üzerindeki etkisi, kişinin içsel dünyasına yönelik tüm gizli-saklı tanımları ortaya çıkarıyor.

Moda bu noktada önemli bir "etki" aracı. Kişi içinde aslında var olan ancak, anlamlandıramadığı tanımlarını "koleksiyon temaları" sayesinde dışa vuruyor. Kim olduğunu kavrıyor, kendisine neyin yakışıp, yakışmayacağını deneiymliyor ve hayat tarzını bu "temele" göre şekillendiriyor.

Modanın hayatımıza bu denli hükmettiği dönemde yeniden ortaya çıkan "fetişizm" öğesi moda dünyasında kadınların ya da erkeklerin giysi fetişi, dolayısıyla "cinsel fetiş" olarak yansıması anlamına geliyor. Kadın ya da erkek bir kıyafet yada aksesuara düşkünlüğü sayesinde uyarılıyor ve sonunda bağımlı hale geliyor. Fetişizm'in cinsel yönlendirmeye açık olması olası bir durum, daha çekici olmak isteyen birey için, iç çamaşırları, topuklu ayakkabılar, külotlu çoraplar, dar giysiler fetişin en başta kullanılan ve aranan objeleri arasında gösteriliyor. Bu objelere karşı bağımlılığı olan birey "giysi fetişi" olarak tanımlanabiliyor. "İlk görüşte aşık olup; 'almazsam çıldırırım" dediği ayakkabı, çanta vb objelere karşı duramayan kişi, "hazcı" bir bağımlılığın kölesi oluyor.

Haberin Devamı

Tutkunun Anahtari Feitico

Fetiş modasının tarihine bakıldığında, belirli bir çıkış noktasının saptanması mümkn gözükmüyor ancak, 1800'lü yılların sonunda edebiyat ve sanatta gelişen şartların, sanatçıların "özgür" ruhlarına etkisi akımın ortaya çıkışının en kilit noktası olarak gçsteriliyor. Devam eden dönemde İkinci Dünya Savaşı'nın ardından özellikle erkeklerin kendilerini baskın hissettimeye yönelik çıkışları kıyafetlerde "deri" malzemelerin kullanılmasını sağlıyor. Toplumda yerini sağlamlaştıran erkek imajı "deri" kullanımı ile birlikte yayılmaya başlıyor. 1960'ların en marjinal gruplarından The Rolling Stones'un deri kıyafetler kullanarak, seksapellik ve farkındalık öğelerini yayarak, kitleleri etkilemesi moda endüstirisine büyük katkılar sağlamıştır. 1970'lerde Vivienne Westwood'un punk kültürüne uygun fetiş öğeleri koleksiyonunda kullanan ilk tasarımcı olarak adını duyurmuştur. 80'lerin başında başlayarak 90'ları ve 2000'li yılları kapsayan dönemlerde ise özellikle, ünlü şarkıcı Madonna'nın sahne şovlarında büründüğü "seksi" roller ve kullandığı çeşitli aksesuarlar sayesinde "fetişizim" moda dünyası tarafından yeniden benimsenen bir akım olmuştur.

Vivienne Westwood ile yeniden moda dünyasına dönen fetişizm akımı, Jean-Paul Galtuer imzalı korselerin iç giyimden çıkarak dışa yönelmesi, Alexander McQueen'in deri eldivenleri ve PVC etekleri kullanması, Thierry Mugler'in ise transparan dar elbiseler ile koleksiyonunu zenginleştirmesi sayesinde "giysi fetişizm"nin uzun yıllar modaseverleri etkileyeceği anlamına geliyor.

2011 sezonu için yaptığı koleksiyonlar ile "fetişizm" denildiğinde öncelikle akla gelen tasarımcı Marc Jacobs oluyor. Elbette sezonda sadece Jacobs'ın fetişizm öğelerini kullandığını söylemek yanlış olur ancak, Jacobs bu dönemde daha "cesur" ve "dikkat çekmeyi" seçen oluyor.

Haberin Devamı

Tasarımcı, Nazi toplama kampındaki eski işkencecisi ile savaştan yıllar sonra bir otelde karşılaşan kadın karakterin, tekrar alevlenen sado-mazoşistik ilişkinin melankolik öyküsünün anlatıldığı1974 İtalyan yapımı, The Night Porter filminden ilham alarak fetiş akımını yeniden gündeme getirmek istemiştir.

Tutkunun Anahtari Feitico


Londra’nın meşhur otellerinden Claridge’nin lobisinde otururken otele girip çıkan kadınları izleyen tasarımcı, bir yandan giyilen kıyafetleri incelerken, bir yandan da kadınların hikayelerini kafasında kurgulamaya başlamıştır. Dışardan görünen resim hep aynı olsa da Jacobs, zihninde farklı hayatlar ve deneyimler kurgulayarak Louis Vuitton 2011 Sonbahar/Kış koleksiyonunu hazırlayan Jacobs, defile alanına da asansörler, onların başında bekleyen valiz taşıyan görevliler ve defileye gelen konukları karşılamak için Fransız hizmetçiler yerleştirerek, hayalinde kurduklarını yansıtmayı başarmıştır. Fetiş öğesinin temel alındığı koleksiyonun en önemli parçasının, kadınların tutkunu olduğu fetiş objesi “kelepçe” ile bileklere kelepçelenmiş olan “Lockit” çanta olduğunu görmekteyiz. Ayrıca Jacobs’ın bu defilede, fetişizm kokan rugan büstiyer, PVC trençkot,bebe yakalı transparan bluz ve kum saati şeklindeki elbiseleri taşımaları için Amber Valetta, Naomi Campbell ve Kate Moss gibi çekici ve bir o kadar “kışkırtıcı” ruh hallerine sahip, top modellerle çalıştığına tanık oluyoruz.

Fetiş akımından çok fazla etkilenen hatta onu kendi içinde yaşayan Marc Jacobs, fetiş temalı parçaları kendi adını taşıyan koleksiyonunda da kullanarak Londra’nın ünlü fetiş giyim üreticisi House of Harlot’ın dikkatini çekmiş ve onlar içinde özel parçalar üreterek “fetiş” ile kendi ismini bir nevi beynimizde özdeşleştirmeyi başarmıştır. Jacobs’a göre fetiş, akla ilk gelen müstehcen olguların haricinde ,bir kadının beğendiği bir çantaya sahip olmak için hissettiği duygu ve obsesyonun ta kendisidir.

Sezonun öne çıkan ve uzun zaman konuşulacak diğer tasarımcıları Yves Saint Lauren, Christian Dior, Michael Kors, Ralph Lauren, Dolce&Gabbana, Chanel, Givenchy by Riccardo Tisci ve Emilio Pucci olarak gösterilebilir. Moda dünyasının asi ve yaratıcı zekaları ve bazı "seks satar" bilincini kabullenmiş yetenekleri "fetişizm" vurgularını diledikleri kadar özgürce ifade edebilme lüksüne sahip olmalarını sonuna kadar kullanıyorlar.

Tutkunun Anahtari Feitico


Siz de bu "hesapsız" moda akımının bir parçası olmak istiyorsanız; sizi özellikle bu sezonda biraz daha “cesur” olmaya davet ediyoruz!..

Yazı; İlknur Şener, Selin Çetinkaya

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
Vasiyet davası görüldü Tuğçe Tayfur yine durmadı!
Vasiyet davası görüldü Tuğçe Tayfur yine durmadı!

Cadde | 30.04.2025 - 17:50

Ferdi Tayfur'un vasiyetnamesinin açılması davasının ikinci duruşması Muğla'nın Marmaris ilçesinde gerçekleştirildi. Dava sonrası Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe Tayfur'dan imalı paylaşım geldi.

Yazarlar