.
Devamını okuErkekler için kaliteli bir hayat sürdürmenin temel gereksinimi hiç kuşkusuz testosteron hormonudur. Erkeklik hormonu olarak da bilinen testosteron sadece cinsel fonksiyonlarda değil, kas ve kemik gelişimi, ruhsal iyilik hali, kanın akıcı olması gibi vücudumuzun çok sayıda işlevinde görev alır. Ancak popülasyon çalışmaları yaşla birlikte testosteron üretiminde gittikçe azalma olduğunu göstermekte. Bununla paralel olarak da erkeklerde testosteron kullanımına doğru eğilimde bir artış dikkat çekiyor. Oysa kontrolsüz testosteron kullanımının ciddi sorunlara yol açabilecek yan etkileri olduğu da bir gerçek.
Devamını okuAlman bilim adamı Nicolaas Hartsoeker 1695 yılında bir iddia ortaya atarak, spermin içerisinde minyatür bir insan bulunduğunu söylediğinde oldukça ilgi çekmişti. O kadar ki, onun iddiasına dayanarak teleskoplarında ay üzerinde insan gördüklerini savunanlar bile ortaya çıktı. Nitekim 9 yıl sonra da Heidelberg Üniversitesince “ilk onursal felsefe profesörü” unvanı aldı. Tabii ki artık bunun doğru olmadığını biliyoruz ve o günün şartlarında inanılan bir yanılsama olarak da kaldı. İlginçtir ki, aradan yaklaşık 500 geçti ve şimdi aynen insanda olduğu gibi spermin kokuya duyarlı algıçları yani reseptörleri olduğu ortaya çıktı. ORs (olfactory receptors) olarak adlandırılan bu antenler sayesinde sperm kadın genital kanallarında yolunu bulmakta ve neticede de yumurtaya erişerek dölleyebilmektedir. Bunun bilinmesi, izah edilemeyen bazı kısırlık olguları için yeni tedavi olanakları yaratabilir.
Devamını okuÜreme dürtüsü tüm canlılarda genlerimize kazınmış ortak bir kazanım olup neslimizi devam ettirmenin temelini oluşturur. Bu öyle kuvvetli bir güçtür ki, önünde engel tanımaz. İster doğal yolla olması için uğraşılsın isterse tüp bebek yoluna girilsin, anne-baba adaylarını zahmetli ve bir o kadar da yıpratıcı bir sürecin beklediği muhakkak. Nihayetinde testislerden üst üste ameliyat olmayı kabul ettirecek kadar da fedakârlık isteyen bir tutku. Ancak bu fedakârlık sadece biz insanlara mahsus değil, bakın diğer canlılar baba olma sürecini nasıl geçiriyorlar biraz yakından görelim.
Devamını oku.
Devamını okuNe doğal yolla ne de ameliyatla testislerinde sperm çıkmayan azoospermik erkeklerde tüm beklenti, kök hücre çalışmalarından umutlu bir haber gelmesi. Tüm dünyada bu yönde bir beklenti var. Hemen başında belirteyim, henüz günlük uygulamaya girmiş bir tedavi başlamadı. Yapılanların hepsi de deneysel araştırmalar. Ancak sonuçları oldukça başarılı ve çok yakında olmasa da birkaç yıl içerisinde yüz güldürücü bir seviyeye geleceğini söyleyebiliriz.
Devamını okuİlk kez 1995 yılında testisten alınan spermlerle de çocuk olabileceğinin gösterilmesinin ardından 27 yıl geçti. Bu sayede çok sayıda azoospermi hastası için bebek hasreti de son bulmuş oldu. Ancak ne yazık ki olguların yarısında olgun sperm çıkmadığı için tüp bebeği iptal etmek zorunda kalmaktayız. Oysa son yıllarda kuyruk gelişimini tamamlamamış diğer sperm hücrelerinin de bir şansı olabileceği anlaşıldı. Peki, bir spermin kuyruğunun olması ya da olmaması neyi ifade eder?
Devamını oku.
Devamını oku