Anneannelerimiz nasıl beslenirdi?

Onların zamanında çilek yemek için Haziran'ın, salçalık biber almak için sonbaharın gelmesi bekleniyordu.

Günümüzde ise modern uygulamalarla kabak, patlıcan, biber, domates, salatalık tüm yıl raflarda. Halbuki yılın dört mevsimini incelediğinizde suya ihtiyacımız olan yaz aylarında karpuz, kiraz, kavun hastalıklardan korunup güçlü kalmaya çalıştığımız kış aylarında narenciye yetişiyor.
Eskiden gıdalar "gerçek"ti, rafine edilmiyordu.

Rafinasyon işlemleri sırasında un, şeker, yağ gibi gıdalar doğal mineral ve vitaminlerini kaybediyorlar. Bugün çok yesek de gerçekte ne yazık ki doymadığımız hissi yaşıyoruz, gıdaların besleyici değerinde düşüşüler var. Aşırı şişmanlık olsa da vücutta besin yetersizliğine bağlı hastalıklar artmaya devam ediyor. Günümüzde ABD'nin başını çektiği ülkelerde, soya fasulyesi, mısır, buğday ve pirinç başta olmak üzere birçok tahıl, bakliyat, sebze ve meyvenin genleri ile oynanıyor.

Haberin Devamı

Eskiden herkes kendi toprağında yetişenleri yerdi şimdilerde ise çeşitli ülkelerden farklı bölgelere ithal edilen ve vücudun hiç alışık olmadığı gıdaları fazlasıyla tüketiyoruz. Kendi ikliminin, kendi coğrafyasının ürünü olan gıdalarla beslendiğinde, besinlerin vücut için daha şifalı bir etkisi oluyor. Örneğin, kendi yaşadığımız bölgenin balını yersek, bu bal, çevremizde alerjiye neden olabilecek polen ve diğer tozlara karşı anti alerjen görevi yaparak sağlığımızın korunmasına yardımcı oluyor.

Eskiden, tarımsal üretimde kimyasal gübre, böcek ilacı veya hormon kullanılmıyordu. Bu son derece zararlı yöntem yerine sadece doğal gübre ve böceklerle- zararlı otlarla doğal mücadele yöntemleri kullanılarak yapılan tarıma günümüzde ekolojik / organik / biyolojik / yeşil tarım adı veriliyor.


Yemek kalabalık aile sofralarında zevkle sohbet ortamında yeniyordu. Koşturmaca içindeyken, bir yandan televizyon seyrederken ya da bilgisayar başında çalışarak değil; yemeğin tadını çıkara çıkara, sadece yemeği düşünerek yediğimizde vücudumuz çok daha iyi sindirebiliyor ve yediklerimizden daha iyi faydalanabiliyor.

Hayatınızda geçmişteki alışkanlıklara yer vermek zor değil!

İlk adım olarak hayatımızdaki rafine gıdaları ve bunlarla yapılmış tüm ürünleri azaltmalıyız.
Beyaz un, rafine şeker, rafine tuz, rafine yağ veya bunlarla yapılan gofret, cips, bisküvi, gazlı içecek, hazır yemek gibi paketlenmiş ürünleri azaltmanız mümkün. Mevsimine göre, ekolojik, genetiği ile oynanmamış besinleri tüketebilirsiniz.

Haberin Devamı

Zengin aktar çeşitleri ile sağılığınızı koruma altına alacak ürün çeşitleri nelerdir? Tıklayınız