Yaşam 14 yıllık karanlık bir sayfa Sivas...

14 yıllık karanlık bir sayfa Sivas...

03.07.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

33 sanığa idam verildi, ama cezaevinde sadece 31 kişi bulunuyor. Nesimi Çimen'in oğlunun deyimiyle, 'Toz bulutu içinde çok şey kaynadı gitti'

14 yıllık karanlık bir sayfa Sivas...

Günlerdir camilerde bildiri dağıtan grupların topladığı kalabalığın bidonlardaki benzinle oteli ateşe vermesi engellenemedi. 8 saatlik abluka sonunda, Asım Bezirci, Metin Altıok, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Hasret Gültekin gibi aydın ve sanatçıların da aralarında bulunduğu 33 kişi yaşamını yitirdi. 2 otel çalışanı da katliamda öldü. Otel dışında 2 kurşunlanmış olarak bulundu. 14 yıl önce 2 Temmuz'da Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri'ne katılarak, semah dönmek, türkü söylemek, şiir okumak için Sivas'a gidenler cumhuriyet tarihinin en karanlık sayfalarından birine tanık oldu, onlarcası katliama kurban gitti. Ankara 1 No'lu DGM, 124 sanıklı davayı 1994'te tamamladı. Aziz Nesin'in kışkırtıcılık yaptığı gerekçe gösterilerek cezalarda tahrik indirimi yapan mahkemenin kararı 99 sanık yönünden bozuldu. Sonraki yargılamada sanıkların anayasal düzeni zorla değiştirmek istediğini kabul eden mahkeme, 33 sanığı idama, diğer sanıkları da çeşitli cezalara mahkum etti. Bu karar da bozuldu. Son karar 2000'de verildi. Mahkeme yine 33 sanığın idamına hükmetti. Buna rağmen cezaevinde sadece 31 kişi bulunuyor. Yakalandıktan sonra bırakılan, aralarında Mehmet Yılmaz ve Etem Ceylan gibi idam hükümlülerinin de bulunduğu bazı sanıklar kayıplara karıştı. 7 kişinin Almanya'ya, 2 kişinin Suudi Arabistan'a iltica ettiği anlaşıldı, firarilerden İsmet Çakmak'ın 4 yıldır İstanbul metrosunda çalıştığı ortaya çıktı. Aziz Nesin'e saldıran RP'li Cafer Erçakmak gibi çok sayıda "saldırgan" ise yakalanamadı.2002'de Devlet Bakanlığı'nın düzenlediği yarışmada, idam hükümlüsü Erkan Çetinbaş'a "ırkçılık" konusundaki kompozisyonu nedeniyle sonradan iptal edilse de "İnsan Hakları Ödülü" verildi. 31 tutuklu ve skandal Pişmanlık başvurusu yapan sanıklardan Ali Kurt ve Mevlüt Atalay'ın "Hizbullah, İslami Hareket Teşkilatı, Kaplancılar da oradaydı" beyanına rağmen, saldırının örgütler koalisyonunca yapıldığı kabul görmedi. 54 sanığın "örgüt üyesiydik" diyerek Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanma talebi de reddedildi. Hizbullah da oradaydı Nesimi Çimen'in oğlu sanatçı Mazlum Çimen de "Bir toz bulutu oluştu, çok şey kaynadı gitti. En acı olanı, olaydan sonra toplumun daha da muhafazakârlaşması. Daha aydınlıktık 1993'ten önce. Orası ocakbaşı yapıldı. Katliam utancını bile unutturabilecek boyutta bir utanç. Berber yapın, nalbur yapın, ama kebap salonu. Abinizi ablanızı yaksalar ve sonra orayı kebap salonuna çevirseler siz ne yaparsınız?" diye konuştu. Siz ne yapardınız? Şair Behçet Aysan'ın kızı Eren Aysan da şunları anlattı:"Gerçeğin rengi gridir. Madımak Oteli'nin dumanları yükselirken gri haliyle, gerçeklikle karşı karşıya olduğumuzu gördük. Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın sanıkları savunması, aftan faydalanma çabaları. Olaydan sonra annemi de kaybettim ben. Ama orada lokanta açıldı. Hiç soykırım kentinde et lokantası açıldığını gördünüz mü? Dönemin iktidarının 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Nürnberg mahkemelerinde yargılanması gerekir." Nürnberg'de yargılanmalılar

Yazarlar