Belki ihtiyaç olmaktan çıktı ama hala vazgeçilmezimiz

Tarih boyunca gecelerin vazgeçilmezi mum, teknolojik gelişmeler karşısında günlük yaşamın vazgeçilmez dekorasyon malzemesi olarak kullanılmaya başlandı.

Mısır ve Girit'te icat edilen ve en az 5 bin yıllık olduğu şamdanlardan anlaşılan mum, Antik Çağ'ın ilk buluşları arasında yer alıyor. Elektrik ve ampül icad edilmesine rağmen aydınlatılmada kullanılan parafinli mumlar, 1850 yılında İsveçli kimyager James Young tarafından icat edildi. Yakın zamana kadar aydınlatmada kullanılan mumlar, her mekanın vazgeçilmezi oldu.

Dünyadaki teknolojik gelişmelerin ardından köy ve mezralara varıncaya kadar en küçük yerleşim yerlerine kesintisiz elektrik ulaştırılması üzerine artık mumlar vazgeçilmez özelliğini yitirmeye başladı. Atasözlerine de konu olan mum, artık günümüzde ihtiyaçtan ziyade dekoratif malzeme olarak ev ve iş yerlerinde yer buluyor.

Her geçen gün birbirinden farklı üretilen birbirinden şık mum çeşitleri, hemen hemen bütün ev ve birçok işyerinde kullanılmaya başlandı. Yemek masalarından eksik edilmeyen dekoratif mumlar, düğünlerden doğum günlerine varıncaya dek tüm özel günlerin vazgeçilmez dekorasyonu oldu.

Hediyelik mumların çeşiti her geçen gün artarken, Galata Kulesi'nin maketinden, baykuş biblolarına varıncaya kadar artık birçok şeyin maketi mumdan yapılmaya başlandı.

Gökkuşağı gibi renklendi

Daha fazla ışık yaydığı için önceleri sadece beyaz renkte kullanılan mumlar, süs olarak kullanılmaya başlanmasının ardından rengarenk üretiliyor. Kullanıldığı mekanın özelliğine göre farklı renkleri tercih edilen mumlar, dekorasyonun bir parçası haline geldi.

Son üretilen "gökkuşağı" mumları ise en fazla tercih edilen mumlar arasına girdi. Her 5-10 saniyede bir renk değiştiren mumlar, dekorasyon amaçlı olarak hemen her mekanda kullanılabiliyor.

Takvimden, sinek kovuculuğa...

Mumların renkleri gibi kullanım çeşitliliği de arttı. İlk olarak Çin'de yapılan ve sonra tüm dünyaya yayılan mum güngelleri, zamanın belirlenmesinde kullanıldı. Yıl boyunca yanan mum takvimleri, günün belli olmasında da uzun zaman kullanıldı. Osmanlı döneminde davetiyenin bir simgesi olarak kullanılan mum, saraya davet edilenlere gönderilen mektupla birlikte davet edilen kişiye takdim edildi. Hristiyanlık, Yahudilik ve diğer bazı dinlerde ibadet vasıtası olarak da kullanılan mumlar, günümüzde farklı amaçlarla kullanılıyor.

Takvim, davetiye ve aydınlatma olarak kullanılan mumlar, günümüzde sinek kovucu, sigara dumanı giderici, kamp çadırlarında ısıtıcı, havasız mekanlarda da parfümlü mumlar kullanılmaya başlandı.

Renkleri, psikolojiyi etkiliyor

Mum renkleri üzerine yapılan araştırmalarda, tercih edilen mumun rengi de incelendi. Renk uzmanları, mumların rengine göre insan psikolojisini de etkilediğini savunuyor.

Yeşil mum: Vücut beyin enerjisini dengeler. Mavi mum: Algı yeteneklerinin uyanmasını sağlar. Beyaz mum: Saflığın ve gücün sembolüdür. Siyah mum: Güçlü ve koruyucu bir özelliği var uzmanlar çok fazla kullanılmasının depresyona yol açacağını söylüyor. Kırmızı mum: Aşk ve romantizmin sembolü. Pembe mum: Sevginin ve başarının sembolü. Turuncu mum: Neşeyi ve yaratıcılığı artırdığı. Mor ve eflatun mum: Bu renk mumların kişinin başarı ve arzularını harekete geçirdiği" ifade ediliyor.

Mum yandığı sırada duman çıkarıyorsa çevredeki negatif düşünce ve etkileri yok ettiğini savunan uzmanlar, gri ve gümüş mumun, içinde gizli kalmış yetenekleri ortaya çıkarmak isteyen kişilere, çalışma esnasında bu mumlardan yararlanmalarını tavsiye ediyor.