Cemal Günbaş

Cemal Günbaş

cemalgunbas21@gmail.com

Tüm Yazıları

Cemal: Kendinizi ilk hatırladığınızda neredesiniz?

Akasya: Bakırköy’de ki evimizin bahçesindeyim. Köpeğimiz Asena’yla oynuyorum. İki yaşındayım bu arada. Çok küçüklüğümü hatırlıyorum ben.

Cemal: Kendinde en çok neyi eleştirirsiniz mesela?

Akasya: Kendimle ilgili çok fazla bilgi paylaşıyorum. Bir oturuşta hayat hikayemi anlattığım oluyor. Halbuki ne gerek var değil mi? Mesleki deformasyon herhalde. Kaptırıyorum kendimi ifade etmeye.

Cemal: Yaş aldıkça hayata bakışınızda değişen şeyler oldu mu?

Akasya: Olmaz olur mu! Her şeyi daha az ciddiye alıyorum. Bir de her geçen yıl daha zevkli ve güzel olduğumu düşünüyorum. Çünkü kendime bakmayı öğrendim. Hayat saçma şeylere takılanmayacak kadar kısa. Ben tabii ki 115 yaşına kadar yaşayacağım ama olsun.

Haberin Devamı

"Doğru dürüst cümle kuramayan tiplere direkt senaryo gidiyor"

Akasya Asiltürkmen: 115 yaşına kadar yaşayacağım

Cemal: Dizi ve sinema sektörüne ara mı verdiniz ya da sektöre mi küstünüz?

Akasya: Hiçbir şeye küsmedim. Şartlar değişti. Ben de çok uyum sağlayamadım. Hala on beş sene önceki ücretlere üç dizi süresinde bir dizi çekiliyor. Doğru dürüst cümle kuramayan tiplere direkt senaryo gidiyor, sana audition yani deneme çekimi çektiriyorlar. Zaten ben konservatuar mezunuyum, asıl işim tiyatro. Onu da şu pandemi vs biraz rahatlarsa tam zamanlı yapmaya devam edeceğim. Dijital mecradaki işler güzel tabii. Ama bu bir çember. Orada yoksan diğerinde de olmuyorsun. Olursa harika, olmazsa da benim için çok bir şey fark etmiyor.

Cemal: Hayatta herkesin bir kırmızı çizgisi var, sizin kırmızı çizginiz nedir?

Akasya: Yalan. Bir de küstahlık.

Cemal: İnsanlar sence neden seni bu kadar sevdi?

Akasya: Sevdi mi? Şaka şaka! Biliyorum sevildiğimi ve şükrediyorum bunun için. Ben insan seviyorum çünkü. Canı gönülden herkesin sevilmeye layık olduğunu düşünüyorum. Açık, samimi, içten olanlara kalbimin kapıları sonuna kadar açık. Tabii ki böyle şeyler karşılıklı oluyor. Seviyor, seviliyorsun.

Cemal: Yeni dönem oyuncuları nasıl buluyorsunuz sizce başarılılar mı?

Akasya: Çok ama çok başarılı oyuncular var nihayet. Hem sahnede, hem kamera önünde. Müzik piyasası gibi ama. Çok iyi işler çıkaranlar da var, vasat olanlar da.

Haberin Devamı

Akasya Asiltürkmen: 115 yaşına kadar yaşayacağım

Cemal: Instagram'da gördüğümüz kadarıyla sürekli bir koşuşturma halindesiniz. Bir yandan iş, bir yandan çocuğunuz ile ilgileniyorsunuz ve birden bir davetin içinde buluyorsunuz kendinizi. Bu enerjiniz nereden geliyor? Nasıl bu kadar yoğun bir tempoyu bir güne sığdırabiliyorsunuz? 

Akasya: Aslında öyleymiş gibi görünüyor ama kimseyi inandıramıyorum. Hafta içi kızı okula ben bırakıyorum ve akşamları da alıyorum. Aralarda da işimi gücümü görüyorum. Hafta sonlarında çok sevgili annem, anneannem ve Pera’nın babası ile babaannesi de sağ olsunlar, çok destek oluyorlar. Aile en büyük şans. Yoksa bu kadar renkli bir iş skalam olamazdı. Ben hayatım boyunca disiplinlerarası işler yapmayı tercih ettim. Sanatçıyım ben. Sadece oyuncu olmayı hiç düşünmedim. O yüzden yazacağım, çizeceğim, oynayacağım, tasarlayacağım. Böyle seviyorum.

"Patronu olduğu halde işçi sayılmıyor oyuncu"

Cemal: Elinde bir sihirli değnek olsa, bunca yıl emek verdiğin sektörde neyi değiştirmek isterdin?

Haberin Devamı

Akasya: Şartların tüm çalışanlar için iyileştirilmesi gerek. Oyuncu aslında işçidir. Sigortalı çalışmalıdır. Dünyanın her tarafında böyle. Ülkemizde zamanında yine meslektaşlarım tarafından elden çıkarılan haklar hala geri kazanılamadı. Patronu olduğu halde işçi sayılmıyor oyuncu. 

Cemal: Hayatının en büyük hayal kırıklığı neydi?

Akasya: 23 yaşında çok büyük bir gsm operatörünün reklam yüzü olmuştum. Üç film çekildi ama sonra onlardan vazgeçildi. O sırada senaryo da değişti ve benim anlaşmam iptal edildi. Maddi manevi büyük hayal kırıklığıydı o zamanki Akasya için. Şimdi pek takmıyorum. 

Akasya Asiltürkmen: 115 yaşına kadar yaşayacağım

Cemal: Son olarak 2022’den beklentileriniz neler? 

Akasya: Kendimi tam anlamıyla gerçekleştirmek. Dışarıdan hiçbir beklentim yok. Geçen sene tanıştığım doğrudan satış sektöründe bu sene çıtayı biraz daha yükseltip global bir şirkete geçtim. Ekip arkadaşlarımla kadınlara kendi ayakları üzerinde durmayı öğretmeye devam edeceğiz. Tüm Türkiye’de aktif eğitimlerimiz olacak. Ayrıca iki sene önce basılmış olan kitabım Kuş Ağacı nihayet sahnelenecek. Yönetmenimiz Bedirhan Dehmen ile çalışmalar başladık. Bu ayın sonunda da Kadıköy’deki Koma Sahnesi’nde Küçük Prens performansı gerçekleştireceğiz. Ilgın Sönmez yönetmenliğinde ben kitabı okurken, Güneş Özgeç müzikleri, Gökçe İrten de anlık çizimleri yapacak.

Kısa 5’te5 Sorular! 

-Parfüm mü, ayakkabı mı? 

Parfüm

-Tiyatro mu, sinema mı? 

Tiyatro

-Salata mı, pizza mı?

Pizza

-Masumlar Apartmanı mı, Camdaki Kız mı?

O kadar uzun dizi izleyemiyorum. 

-Gain mi, Blu Tv mi?

Blu tv