Küçük düşmek, kınamak, kişiyi toplumdan dışlamak, damgalamak, işaretlemek, değersizleştirmek anlamına gelen stigmatizasyon kavramı özellikle kronik hastalılara sahip bireylerde son yıllarda yaşam kalitesini ve psikososyal durumlarını olumsuz etkileyen bir durum olması nedeniyle önem kazanmıştır. Özellikle nörolojik hastalıklar olmak üzere, birçok kronik hastalıkta stigmatizasyon oranı oldukça fazladır.

Hastalığın sosyal iletişim becerisinde ne kadar rahatsızlık yarattığı ile açıklayabiliriz. Stigma tiplerine baktığımızda;

Haberin Devamı

Dayatılan ve hissedilen stigma olarak 2'ye ayırabiliriz. Dayatılan stigma; hastaların sosyal olarak toplum içinde kabul edilemezler temeline dayanılarak yapılan, yaşanmış gerçek reddedilme deneyimleridir.

Hissedilen stigma; Hastanın kendisinin stigmatize edilen hastalığa sahip olmaktan, duyduğu utancı ve korkuyu ifade eder. Stigmanın etkileri takip edilmez ise, yüksek kaygı düzeyi, düşük benlik değeri, hayata ve hastalığa dair olumsuz duygular vs.

Kendim de diyabet gibi kronik bir hastalık( yaşam tarzı demeyi seçiyorum) ile yaşadığım için, sosyal hayatta ,iş ve eğitim hayatında bu tarz davranışlarla karşılaşabilen diyabetliler vardır diye düşünüyorum ancak insülinlerimizi dışarıdan almamız ve günlük sorumluluklarımız dışında diyabetli olmayan bireylerden farkımız yok...