Doğada kaybolmanın adı Off-Road

Macera sınır tanımıyor. Dört çekerli aracı olan sürücüler, Istranca Dağları’nda zorlu iki parkurda yarıştı. Yağmur, çamur, toz kimseyi yıldıramadı. Katılımcılar doğada dayanışmanın en güzel örneğini sergiledi



İstanbul Off-Road Kulubü (İSOFF), 25 - 27 Ağustos‘ta Istranca Dağları’nda kum ve dere olmak üzere iki parkurda, zorlu bir yolculuk yaptı. Yolculuğa çeşitli modellerdeki araçlar katıldı. Daewoo’nun yeni Musso modelinin denendiği off - road turunda, kilometrelerce uzunluktaki geniş kumsallarda bata çıka ilerleyen dört çekerler, zorlu bir parkuru daha geride bıraktılar.
İkinci gün İğne Ada yakınlarındaki Löngöz Deresi boyunca yapılan yolculukta ise, acemi turcuların yürekleri zaman zaman ağızlarına geldi. Sürprizlerle dolu yolculukta, orman içinde toz toprak arasında göz gözü görmezken, dereye inildiğinde birden bire araçlar da sürücüler de sırılsıklam oldu. Otoban yolda bazen problem çıkartan 4x4 araçlar, zorlu dere boyunca gölcüklere düşüp, kayalardan sekerek gaz kesmeden ilerlerken kendilerini bulmuş gibiydiler.

Doğayla iç içe
Vahşi doğa koşullarında, tüm olumsuzlara rağmen yılmamanın, yol üzerine çıkan engellerin sabırla aşılmasının, hiçbir iklim değişikliğinden etkilenmemenin, çevreciliğin ve dayanışmanın tek kelimede anlam bulması off - road. Bir başka deyişle, doğayla iç içe, yol dışı parkurlarda araç kullanmak...
Diğer doğa sporlarından farkı, dört çekerli bir araç ile birlikte yapılıyor olması. Off - roadta, araç cansız bir makina olarak değil de yaşayan bir organizmaya dönüşüyor. Aniden bir metrelik su çukuruna düşen, bu yetmezmiş gibi kurtulmaya çalıştıkça yan yatıp, çamura gömülen araba ile kullanıcı arasında ilginç bir ilişki kuruluyor. Dört çekerli makina ile sürücüsü aynı çamur deryasında yüzerken aralarında aynı ortak kaderi paylaşmaları nedeniyle kenetleniyorlar.

Dayanışma birinci kural
Defalarca her vidasını sıktığı ve ciğerini bildiği arabasının hangi engeli tek başına aşıp aşamayacağını çok iyi biliyor, sürücüler. Aracın kendi olanaklarıyla çıkamayacağını anlaşılınca gaz kesip en yakındaki arkadaşından yardım isteniyor. İstenmesine gerek bile yok. Diğer yarışmacılar zor durumda olduğunu anlayınca hemen yardıma koşuyor. Konvoy olarak yapılan yolculuklarda herkes, her an birbirini göz ucuyla takip ediyor. Her sürücü arkasından gelen araçtan sorumlu.
Zaman zaman birbirleriyle yarışsalar da off - roadçular için en belirleyici özellik dayanışma. Konvoy olarak doğa da yapılan yarışlar dışında İstanbul trafiğinde bile, yolda kalan bir İSOFF üyesi yardım çağrısı yaptığında en yakın üye işini gücünü bırakıp yardıma koşuyor. Ne zaman başı sıkışsa bir çok sürücünün yardıma hazır olduğunu bilmek de çılgın otomobil tutkunları arasındaki dostluğu güçlendiriyor.

Yorgunluğun ardından
Tozlu yollar, sarp dereler ve çamur deryalarını aşıp kamp yerine dönen off - road tutkunlarının en sevdiği an başlıyor. Çadırlar kurulup uyku tulumları açılıyor. Herkes elinden geldiği ölçüde bir şeyler yaparak geceye hazırlanıyor. Kamp ateşi başında toplanıp şen kahkahalar eşliğinde günün değerlendirmesini yapan kampçılar, zoru başarmış olmanın mutluluğu içinde tüm yorgunluklarını unutuyorlar.

Off-roadçuların konvoy kuralları

Konvoy, konvoy liderlerinin araçları ile arada bulunan diğer araçlardan oluşur.

Seyir hızı en yavaş aracın hızına göre ayarlanır.

Konvoyda bulunan her araç sürücüsü, arkasındaki araçtan sorumludur.

Araçlar sapaklarda arkadaki aracın doğru yoldan ilerlediğinden emin olmalıdır.

Hiçbir araç, öndeki ve arkadaki araca veya lidere haber vermeden konvoydan ayrılamaz.

Araçlar gerekli olmadıkça birbirlerini sollamazlar.

Konvoy genellikle sol şeritten ilerler.

Off - road koşullarında öndeki araç belirli engeli aşmadan, aynı engele girilmesi tavsiye edilmez.

Aracın yardım alması gerekli durumlarda pilotların, konvoy lideri ya da sorumlu kişinin direktiflerine harfiyen uymaları beklenir.