Uyku hijyeni tamamen odanın uykuya yönelik olmasıyla alakalı bir şey. Eğer bu tip cihazlar kullanılacaksa bunun evin başka yerinde kullanılması lazım. Bu anlamda evden çalışan insanların ergenlere göre daha farklı uyku bozuklukları ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Uyku Tıbbı Dergisi’nde yayınlanan bir yazıda 14-18 yaş grubu deneklerde çalışma yapıldığını da belirten Onultan, “Özellikle kadın deneklerde kaygı bozukluğunun, anksiyetenin, gerginliğin; erkek deneylerde ise kafa karışıklığının daha fazla olduğu ortaya çıkmış.
Bu yüzden uyku bozukluğunun kadınlarda duygu durumunu daha fazla etkilediğini söyleyebiliriz” dedi.
Uyku eksikliğinin telafi edilemediğini dile getiren Onultan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kasım 2016’da da yine uyku araştırmaları dergisinin yayınladığı bir çalışma var. Burada da yapılan çalışmada uyku eksikliğinin her şekliyle daha sonra telafi edilemediği ve kısa süreli uyutulan deneklerin hiçbir şekilde derin uykuya dalamadığı, böylelikle vücudun dinlenmesi ve melatonin salgılaması adına hep eksik kaldığı ve bundan sonra bunun hiçbir şekilde yerine koyulamadığı saptanmış.”