Dünya nüfus artış hızının kontrol edilememesi, hızlı üretilen, uzun süre dayanan ama doğal yöntemlerden uzaklaşılan tarım, burada kullanılan tohumlar ve ilaçların yaygınlaşması ağır metal zehirlenmesindeki en önemli etkenlerin başında geldiğini anlatanDr. Semih Gökart, sözlerine şöyle devam etti:"Sanayi kaynakları, çevre kirlenmesi, tarımda kullanılan ilaçlar, böcek öldürücüler, mutfak ürünleri, amalgam içeren dolgular, kozmetik ürünler, kirli sularda yaşayan deniz canlıları ağır metal zehirlenmelerinde en önemli kaynaklardır. Hava, çevre kirliliğinin yine kontrolsüz sanayileşmeye paralel olarak artması, özellikle tarım havzalarında oluşturduğu hasarlar, bireysel kullanımlarda dikkatsizlik ve umursamazlıklar (teflon mutfak malzemeleri, çizilmiş, hasarlı mutfak malzemeleri, deterjanlar, kaynağı belli olmayan ürünler, oyuncaklarda kullanılan boyalar) bu sorunu oluşturan başlıca nedenleri arasında."
Tedavi sonrası beslenme amaçlı yapılan yanlışlara karşı bazı önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Gökart, "Kozmetik ürünlerin içeriğine dikkat etmeliyiz. Dişteki amalgam dolguların çıkarılmasının özenle ve bilinçle yapılması gerekmektedir. Kirli sulardaki deniz canlılarını özellikle dip balıklarını, midyeyi kesinlikle tüketmemeliyiz.Evimize gelen su kurşun borulardan ulaşıyorsa hemen değiştirilmesini sağlamalıyız. Antiasitlerin bir kısmı yine risk taşıyan ürünlerdendir. Teflon tava ve tencereler, hatta çizilmiş çelik (çelik diyoruz ama aslında nikel var) tencereleri de kullanmamalıyız. İthal boyalı ucuz oyuncakları, imalat yeri belli olmayan boyaları, menşei belli olmayan seramik kâseleri, alüminyum folyoyu mutfakta (özellikle ısıtma amaçlı) kullanmamalıyız" dedi.