Sarılığın çoğunlukla kendiliğinden geçtiğini ama bazı durumlarda bilirubinin yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabildiğini belirten Cerit, bu sebeple yenidoğan bebeklerde sarılığın erken tespitinin ve takibinin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Cerit, kan beyin bariyerinin yaşamın ilk 10 gününde henüz tamamlanmadığını ve bu yüzden sarılığı olan yenidoğanların özellikle ilk bir hafta-on gün içindeki doktor takiplerinin son derece önemli olduğunu, sarılığın seviyesi yükselip tedaviye geç kalınması durumunda aşırı derecede artan bilirubinin beyinde birikeceğini ve bu bölgede hasar oluşmasına (kernikterus hastalığı) neden olabileceğini belirtti.
Bilirubin kanda yükseldikçe bebekte uyku yapıyor. Sarılığı olan bebek emmek istemez, uyumak ister. Bu durumda beslenmenin azalmasına bağlı olarak bilirubin atılımı azaldığı için seviye daha da yükselir ve kısır döngü oluşur.
Bilirubin düzeyinin çok yükselip beyni etkilemesi halinde bebeğin tiz sesle ağlamaktan, havale geçirmeye kadar kötüleşebileceğini belirten Cerit, “Bu durumdaki bir bebekte ileri dönemde çoğunlukla zeka ve motor gelişim geriliği, işitme, görme sorunları oluşur” ifadelerini kullandı.