Bu olguların yüzde 85 'i düşük ve orta gelirli ülkelerdedir ve yılda 1,7 milyon kişinin bu sebeple yaşamlarını yitirdiği öngörülmektedir” diyor. Kronik böbrek yetmezliğinin en ileri evresi ise ‘son dönem böbrek yetmezliği’ olarak adlandırılıyor. Bu dönemdeki hastalara diyaliz ve böbrek nakli gibi tedaviler uygulanması gerekiyor.
Hem akut hem de kronik gelişen böbrek fonksiyon kaybı; diyabet, hipertansiyon, obezite ve kalp damar hastalıklarının seyrini kötüleştirmesinin yanı sıra, hepatit, tüberküloz, sıtma varlığında, ölüm riskinin artmasına önemli ölçüde zemin hazırlıyor.
Böbrek naklinin diyalize göre daha uzun ve kaliteli yaşam sunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ülkem Çakır, buna karşın gerek fiziksel ve yasal altyapı gerekliliklerini sağlamadaki yetersizlikler, gerekse organ bağışına karşı kültürel önyargıların çoğu zaman birçok ülkede organ nakillerinin yapılmasına engel oluşturduğunu söylüyor.
- Az su içmek, -Çok tuzlu yemek-Aşırı derecede protein tüketmek-Gelişigüzel ilaç kullanmak-Şişmanlamak -Sigara içmek-Egzersiz yapmamak