Ayakta iltihap (enfeksiyon) varlığında uygun antibiyotik tedavi başlanmalıdır. Yara bölgesindeki ölü doku olarak adlandırılan kısımların cerrahi yöntemlerle yara bölgesinden uzaklaştırılması gerekir. Yara bölgesinin düzenli pansumanı yapılmalıdır.
Hastaların kan şekerlerinin normal değerlerde olması için uygun diyet ve insülin tedavisi düzenlenmelidir. Ayrıca yaranın üzerine basılması iyileşmeyi geciktireceğinden, basıyı engelleyecek ortopedik önlemler alınmalıdır."
Diyabetik hastaların yarısından çoğunda damarlarda tıkanıklık veya bozukluk oluştuğuna dikkat çeken Doç. Dr. Duman, damarlardaki tıkanıklığın uygun yöntemlerle açılması gerektiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Duman, Girişimsel radyoloji ünitelerinde yapılan müdahalelerle tıkalı damarlar ameliyat gerekmeksizin açılarak ayağa kan akımı artırılır ve yara iyileşmesi hızlandırılır" dedi.
İşlem sırasında lokal anestezi altında iğne deliği kadar küçük bir kesi yapıldıktan sonra damara girildiğini anlatan Doç. Dr. Duman, daralma veya tıkanma olan damar bölümlerinin balonla genişletilerek ya da bu bölgelere stent yerleştirilerek tedavi edildiğini söyledi.
Bazen ayaktaki iyileşmeyen yaraların atardamarların tıkanması ya da daralmasına bağlı değil, toplardamar yetmezliği sonucu gerçekleşebileceğini aktaran Doç. Dr. Enes Duman, Toplardamar yetmezliğine bağlı gelişen ayak yaraları genellikle ayak bileğine yakın yerleşim gösterir. Sıklıkla yara çevresinde kahverengi renk değişikliği, bacak şişliği ve ağrı gibi toplardamar yetmezliğinin diğer bulguları da eşlik eder" diye konuştu.
Hastalardaki toplardamar yetmezliği uygun şekilde tedavi edildiğinde yaraların hızla iyileştiğini de vurgulayan Doç. Dr. Duman, yetmezlik olan damarın tedavisinin, lokal anestezi eşliğinde yaklaşık 45 dakikalık bir işlem olan ablasyon tedavisi ile yapılabildiğini kaydetti.