Bunu önlemek için kışın daha yumuşak bir cilt temizleyicisi ile yüzümüzü düzenli yıkamalı ve aynı zamanda daha yoğun bir nemlendirici ile de cildimizin nem dengesini korumalıyız.
Özellikle asidi az köpüklü temizleyiciler ile seramid içeren nemlendiriciler tercih edilmeli.
Yaz ayları geçtikten sonra kışın güneş koruyucu krem kullanmamak cilt sağlığımızı olumsuz etkiler.
Yazın kullanılan güneş kreminden farklı olarak kışın biraz daha düşük koruma faktörlü olanlar tercih edilebilir.
Ancak yine de en az 30 ve üzeri SPF değerine sahip, nemlendirici özellikte olması gerekiyor. Dışarı çıkmadan yarım saat önce cildinize güneş koruyucu sürün.
Çünkü kremin etkili olması için gereken bir zaman vardır. Eğer dışarıda uzun zaman geçiriliyorsa o zaman iki saat arayla sürme işlemi tekrarlanmalı.
En önemli ve en ekonomik D vitamini kaynağımız güneştir. Güneşli bir günde 15-20 dakika kadar yürüyüş, günlük D vitamini ihtiyacını karşılar. Fakat kış aylarında güneşin etkisi az olduğu için D vitamini eksikliği yaşayabiliriz.
Beslenme düzenimizi buna göre ayarlayıp özellikle somon, sardalye, uskumru, ton balığı süt ve süt ürünleri ve yumurta daha fazla tüketilmeli.
D vitamini eksikliğinde bağışıklığımız zayıflar ve buna bağlı olarak cildimizde kırışıklık artar.
Saç dökülmesi yaşanır, tırnaklarda güçsüzlük ortaya çıkar. Bu yüzden kış aylarında doktor kontrolünde D vitamini takviyesi kullanımı gerekebilir.
Saçlarımız da aynı cildimiz gibi soğuk ve kuru havaların etkisiyle kurur ve sertleşir. Bu kuruyan saçların gövdesi hasarlanır ve saçlar kabarıklaşır, taranamaz ve zamanla dökülme başlar.
Yazın yıpranan saçları soğuk ve kuru havaya hazırlamak için nem dengesini sağlamak gerekir. Bu nedenle kışın mutlaka saç kremleri ve nemlendirici saç maskeleri kullanılmalı.
Ayrıca badem yağı, argan yağı, hiyalüronik asit seramid, pantenol ve E vitamini içeren doğal saç şampuanları da tercih edilmeli.
Ayrıca saç dökülmelerinde hızlı etki sağlamak için saç PRP işlemleri ve saç için etkili bir vitamin olan biyotin de içeren vitamin karışımları saç mezoterapisi tekniği ile uygulanabilir.
Bu uygulamalar kişinin saç dökülme ve saç sağlığının durumuna göre özel seanslar şeklinde dermatoloji uzmanları tarafından belirlenerek yapılır.
Kış aylarında hem cilt hem de el-ayak bakımı önemlidir. Özellikle ellerimiz deterjan, güneş ışığı, rüzgar ve soğuk etkisiyle en erken yaşlanan bölgemizdir.
El kremleri içerisinde gliserin, vazelin, lanolin, üre ve seramid bulunur ve bu kremler düzenli sıklıkta kullanılırsa cilt bariyeri güçlenir.
Ellerimiz dış etkenlere karşı daha dayanıklı olur. El sabunları ise kuruluğu önlemek için yağlı veya kremli olarak seçilmeli.
Kış aylarında ayaklar sürekli ayakkabı içindedir ve bu nedenle ayaklarımız kurur, topuklarda çatlaklar oluşmaya başlar.
Kış aylarında ayaklarımıza dikkat edersek yaz aylarında daha bakımlı ayaklara sahip olabiliriz.
Salisilik asit ve üre içeren nemlendirici pomatları topuklara ve ayaklara masajla uygulayın. Vakit bulamıyorsanız bu uygulamayı gece yatarken de yapabilirsiniz.
Dudaklar da havaların soğumasıyla birlikte cildimiz gibi nem dengesini koruyamayarak kurur. Kuruyan dudaklar çatlayıp kanayabilir, bu da dudakta acı ve gerginlik hissi yaratır.
Dudaklarımızı koruyucu nemlendirici kremlerle kuruma ve çatlamadan koruyabiliriz. Özellikle dışarı çıkarken dudakları güneş koruyucu içeren nemlendiriciler ile nemlendiremek çok önemli.
Eğer dudak kuruluğu nemlendiriciler ile giderilemiyorsa o zaman nem aşısı uygulaması tercih edilebilir.
Sigara kullananların cildinde daha çok siyah nokta ve sivilce ortaya çıkar.
Kırışıklıklar çok daha genç yaşlarda belirir, aynı zamanda damar tıkanmasına sebep olduğu içinde yüzümüz daha solgun ve mat görünür.
Gözenekler daha da açılır ve derimiz aşağıya doğru incelerek sarkar. Sigara kullanan kişilerde dudak etrafındaki kırışıklık da çok karakteristiktir.
Ayrıca sigaranın içerdiği toksik maddeler saçların uzamasını durdurur ve zamanla saçlarda dökülme de yaşanır.