Bu güvenli ve şefkatli ortamda hem büyükanne ve dedelerle anılar yaratacak hem de anne ve babasının zorunlu oldukları için onu bıraktıklarını hissettiği için kaygılı bir çocuğa dönüşmeyecektir.
Elbette anne ve baba olmayı özlemiş olabilirsiniz, torununuzda kızınızı ve oğlunuzu görüyor olabilir ve hatta onardan dahi fazla seviyor olabilirsiniz. Sizin döneminizde yapılan bebek bakımına dair uygulamalar günümüz literatüründe değişmiş olabilir ya da gelininizin/kızınızın kendi bebek yetiştirme stili, anneliği sizinkinden farklı olabilir.
Empati kurunca zaten bebeğini bırakmış bir anneyi anlamak ve samimi, içten, yardımcı bir destek olan olduğunuzu hatırlamalı ve hatta bebeğin annesine duygusal anlamda da destek olmalısınız.
Anneler ve babalar olarak bu desteğe gönüllü olan büyüklerinizin de hakkını vermek, onları el üstünde tutmak, sorunlarınız varsa şefkatli bir üslup ile konuşmak, taleplerinizi açıklayıcı şekilde iletmek ve güven duymak zorundasınız.
Büyüklerimiz bizler kadar çocuk psikolojisine ve yeniliklere hakim olmayabilir. Bu anlamda belki bunu ara ara büyüklerinizle konuşabilir, önemini anlatabilirsiniz ki gerçekten bir çocuğu harika bir mimari esere benzetirsek, temeli güvenli bağlanmadır.
Anne ve baba olarak çalışma hayatınız ne kadar yoğun olursa olsun bebeğin sorumluluğu size aittir. Annelik stili farklı diye büyüğünüzü rencide etmek, eleştirmek yerine her zaman bebeği merkeze alarak sağlıklı iletişimi seçiniz, elbette farklılıklar olması çok normal.
Onları dinlemek ve deneyimlerini yok saymamak önemlidir. Zira onların tecrübesi, sizin bilginiz var. Bazen tecrübe bilgiyi döver.