Lif, karbonhidratların sindirimi ve emilimini yavaşlatmaya yardımcı olarak kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olur. Yüksek lifli bir beslenme modeli ile hem tip 2 diyabetin görülme riskini düşürmek hem de tip 2 diyabeti olan bireylerde kan şekeri dengesini sağlamak mümkün. Muzun içeriğindeki lif ve B6 vitamini tip 2 diyabete karşı koruma sağlıyor. Ancak diyabet hastalarının muzu tüketirken ölçülü oranda tüketmelerinde ve karbonhidrat tüketimlerini dikkate almaları gerekiyor. Olgunlaşmaya bağlı olarak muzun glisemik indeksinin yükseldiği mutlaka göz önünde bulundurulmalı.
Sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için su ve lif çok önemlidir. Orta boy bir muz günlük lif ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılıyor. Muz mide asidine karşı koruyucu mukus bariyer üretir. Muzun ülser hastalarına karşı kullanılan antiasit etkilerinin yanı sıra mide ülserine neden olan bakterileri ortadan kaldırılmasında da olumlu etkisi bulunur. Muz tüketiminin faydaları diyare (ishal) iken de görülür. İshalken vücutta su ve potasyum gibi elektrolit kaybı yaşanır. Muz ile buna engel olabilirsiniz.
Muz içeriğinde bulunan triptofan; serotonin, melatonin gibi önemli bileşiklerin sentezinde rol alan esansiyel bir aminoasittir. Bu sayede ruh hali, bilişsel işlev ve uykunun düzenlenmesinde olumlu etkileri bulunur.
Muz sporcular arasında en çok tercih edilen meyveler arasındadır. Antrenman sonrası hızlı toparlanma için terle kaybedilen su ve elektrolitlerin yerine konmasında etkilidir. Muz zengin potasyum içeriğiyle elektrolit dengesinin korunmasını sağlar. Aynı zamanda içeriğindeki potasyum, magnezyum ve kalsiyum mineralleri sayesinde kas kramplarının ve ağrılarının azalmasına yardımcı olur. Yağ ve kolesterol içeriği olmayan muzun enerji değeri de yüksektir. Yapılan çalışmalara göre, muzun içeriğinde bulunan serotonin ve dopamin sporculardaki antioksidan kapasitesini geliştirirken spor performansını artırır.