Dr. Özkul, "Bu öneriler kişilerin hiç hemoroidal hastalığa yakalanmamaları veya mevcut hastalıklarının evrelerinin ilerlememesi için gereklidir. Hastalara düzenli bağırsak alışkanlığı kazandırılması; yani hastaların günlük olarak yaklaşık aynı saatlerde dışkılama yapması önemlidir. Bağırsaklarımız kolay alışkanlık kazanan organlarımızdır. Hastaların dışkılama hissi geldiğinde hemen bekletmeden tuvalete gitmeleri önerilir. Çünkü bekletmekle gaitanın su kısmı bağırsaklar tarafından geri emilir. Sonuçta dışkı daha sert hale gelir. Bu da kabızlık ve ıkınma ile dışkılamaya yol açar. Aşırı ıkınarak dışkılamak hemoroidal hastalıklara yol açar. Mevcut hastalığın da evresini arttırır. Hastaların diyetinin düzenlenmesi; bunun için bağırsaklarda ve dışkılamada irritasyona neden olan aşırı acılı yemekler, kolalı içeceklerden uzak durmak lifli gıdaların sebze yemeklerinin oranının arttırılması gerekir" dedi.
Sulu meyve ve lifli sebzelerle beslenilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Özkul, "Tüm sebzeler, meyveler özellikle yaz aylarındaki karpuz, kayısı, şeftali gibi bol sulu ve lifli gıdaların bol alınması önerilir. Diyetteki lif oranının sebzelerin arttırılması dışkıyı yumuşatır. Ayrıca lif oranı artan dışkı su çeker ve yoğun yumuşak bir hal alır. Bu da rahat dışkılamaya neden olur.
Hemoroid hastalarının bu şekilde beslenmesi hastalığın evresinin artmasını önler. Hastaların her dışkılama sonrası sıcak su ile makat bölgelerine duş tutmaları önerilir; çünkü makat kasları aşırı gergin olması durumunda, dışkı yaparken gevşeyemez ve hemoroidlerin şişmesine hatta makatta yırtıklara neden olur. Spazmın sıcak su ile gevşetilmesi, makat bölgesine sıcak su ile duş tutulması, sıcak banyo ve küvetler, hatta kaplıca tedavileri çok faydalıdır. Beraberinde antiinflamatuar dediğimiz ilaçların kullanılması makat bölgesindeki ağrı ve rahatsızlık hissisini ciddi anlamda rahatlatır" şeklinde konuştu.