Prof. Dr. Güllü, toplumda iyot konusunda yanlış bilgilerin yer alması nedeniyle gereksiz yere iyot kısıtlaması yapıldığını ifade ederek, "Özellikle gebeler ve çocuklar başta olmak üzere iyotlu tuz tüketilmesi çok önemli. Bu tuzlar marketlerde satılan rafine iyotlu tuzlar olmalı. Kaya tuzu, himalaya tuzu gibi şehir efsanelerine inanılmamalı. Kaya tuzu mide tarafından sindirilebilen bir tuz değildir.
Doktorunuz tavsiye etmedikçe iyotu kesmeyin, özel bir diyet programı uygulamayın. İyot kısıtlaması sadece radyoaktif iyot tedavisi öncesindeki 1-2 hafta için yapılır. Bu hastalara 1-2 hafta süreyle iyottan zengin gıdaları kısıtlarız. Ancak onun dışında hastalara 'Şunu ye, bunu yeme' gibi bir diyet listesi vermeyiz. 'Tiroid diyeti' diye bir liste yoktur. Toplumda 'Dereotu yiyin, cevizin suyunu için' gibi şehir efsaneleri var, bu bilgilerin hiçbir bilimsel dayanağı yok."
Prof. Dr. Sevim Güllü, İngiltere ve Danimarka'da selenyumun tiroid hastalığı ile ilişkisinin araştırıldığını, hasta bilgilerinin toplandığı iki yeni çalışmanın başlatıldığını belirterek, yeni olmasına rağmen selenyumun tiroid riskini azalttığını göstermesi açısından da çalışmaların önem taşıdığını söyledi.Sağlıklı ve dengeli beslenmek açısından selenyumun önemine vurgu yapan Güllü, özellikle tavuk, balık, et, sakatat, tahıllar ve kuru yemişlerin selenyum açısından zengin besinler olduğunu aktardı.