Özellikle menopoz döneminden geçen kadınlar sarımsak tüketerek dengesizleşen adet döngüsündeki problemlerin minimum seviyede seyretmesini sağlayabilir.
Kabızlık sorunuyla karşılaşan kişiler közlenmiş sarımsak tüketmeyi deneyebilir. Közlenmiş sarımsak, kabızlık dışında birçok sağlık sorununu giderebilir. Kalp ritmini düzenleyerek vücudun sinir sisteminin daha verimli çalışmasını sağlar.
İnsan vücuduna olan faydaları saymakla bitmese de pek çok kişi sarımsaktan gelen yoğun koku nedeniyle tüketimden kaçınabiliyor. Sarımsağın yoğun kokusunu engelleyebilmek için bazı püf noktalar mevcut.
Sarımsak tükettikten sonra da ağızda bıraktığı koku, pek çok kişinin rahatsız olduğu bir durum. Genellikle süt, zencefil, nane şekeri sarımsak bu kokuyu bir süreliğine önleyebilir.
Sarımsağın kokusunu kendi yöntemlerinizle azaltabilmek için kesmeden önce bir süre suyun içinde bekletmeyi deneyebilirsiniz. İçerisine limon suyu ekleyerek sarımsak kokusunu hafifletebilirsiniz.
Sarımsak tüketimi, kansere karşı alınabilecek en yaygın önlemler arasında. İçerisindeki E ve C vitaminleri güçlü birer antioksidan kaynağı olarak biliniyor. Besinler sayesinde aldığımız antioksidanlar da hücrelerin korunmasında büyük rol oynar.
Önlem almak adına güçlü bir besin olarak bilinen sarımsak, beyin tümörü, tiroid, mide, cilt, prostat ve kolon kanserine karşı etkili bir savunma sağlıyor. Çin'de yapılan bir araştırmada ise yeşil çay ve sarımsak ikilisinin akciğer kanserinde koruyucu bir rol oynadığı belirlendi.
Ancak uzmanlar sarımsakta bulunan C vitamininin hassas bir vitamin çeşidi olduğunu vurguluyor. C vitamini, metal bir cisim ile temas ettiğinde etkisini yitirebiliyor. Bu nedenle taze tüketeceğiniz sarımsağı metal bıçak vb. aletlerle kesilmemesi gerekiyor.
Sarımsağın sağlığa olan önemli etkilerinden olumlu bir şekilde yarar sağlamak isteyen kişilerin sarımsağı pişirmeden tüketmesi daha faydalı. Böylece besin değerlerini kaybetmeden tüketerek daha fazla yarar sağlamış olabilirsiniz.