Kafein kanda belli bir seviyeye ulaştığı zaman (yaklaşık 3 fincan kahveye denk geliyor) dikkat, uyanıklık ve fiziksel enerji artışı ortaya çıkabildiğini anlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Kafein duygusal ve fiziksel iyilik halini artırıyor. Özellikle bazı kanser tiplerinde pozitif etkileri olduğu, karaciğer yağlanmasının azaldığı görülüyor. Nöropskiyatri açısından bakıldığı zaman Parkinson hastalığı ile ilgili çalışmalar var ve Parkinson ile ilgili oldukça önemli pozitif etkileri olduğu görülüyor. Alzheimer Demans’ı ve normal yaşa bağlı bilişsel azalma üzerinde pozitif etkileri ile ilgili de birçok çalışma var” açıklamalarını yaptı.
Kahve tansiyon ilişkisini de dile getiren Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bazı kişilerde özellikle hipometabolizması olan kişilerde hipertansif (yüksek tansiyon) varsa kafeini tüketme konusuna dikkatli olmaları gerektiğini, 2011’de yapılan bir çalışmada sistolik kan basıncını yükselttiği, beden ısısını arttırdığının gözlemlendiğini ifade etti. Kahvenin baş ağrısı tedavisinde yaygın olarak kullanıldığını, birçok aneljezik içerisinde 150-200 mg kafein olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Daha çok kadınlarda görülen hipnik baş (uykuda görülen) ağrısını gideriyor” dedi.
Kahve tüketiminin Alzheimer Demans oranını 10’da 7 azalttığını da vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şöyle devam etti: “Kafein tüketiminin Parkinson hastalığının ortaya çıkışında etkili olduğu gözlemlendi. Ne kadar çok kafein alıyorsanız Parkinson olma olasılığınızın o kadar düşük olduğu tespit edilmiştir. Yüzde 25-30 oranında azalttığı görüldü. Parkinson hastalığında ani uyku atakları olur bunları azaltmak içinde kafein kullanılır. Green 2A geni varsa Parkinson hastalığında kafein hastalık riskini azaltabiliyor. İlginç bir şekilde kafein felç ve inme riskini de azaltıyor.”