Vücudumuz, gece biz uyurken de enerji harcamaya devam eder. Bu nedenle sabah uyandığımızda kahvaltı yapmak, ihtiyacımız olan enerjiyi alarak güne fiziksel ve psikolojik açıdan iyi başlamamızı sağlar. Güne kahvaltı etmeden başladığımzda ise kan şekerimiz düşer, gün boyu kendimizi yorgun hissederiz. Ayrıca kahvaltı haricindeki diğer öğünlerde de sağlıklı beslenmeye özen göstermek önemlidir. Protein ağırlıklı kahvaltı edin. Bunun için kahvaltı menünüze peynir, yumurta, süt ve yüksek proteinli tahıllar ekleyin. Kahvaltınızda salatalık, biber ve domates gibi sebzeler tüketin. Un, şeker ve tuzdan uzak durun. Salam-sucuk gibi işlenmiş gıdalardan kaçının.
Düzenli spor yapmak, sanılanın aksine halsizlik ve yorgunluk şikâyetlerine iyi gelmenin yanı sıra kalp ve damar sisteminin daha sağlıklı çalışmasına da yardımcı olur. Bu nedenle düzenli spor yapmayı bir yaşam tarzı haline getirmeye çalışın. Tempolu yürüyüş yaparak bunu alışkanlık haline getirin.
İnsan vücudunun yaklaşık yüzde 75'i sudan oluşur. Susuzluk ise temel vücut sistemlerine zarar vererek düzenini bozar. Öyle ki vücuttaki su oranını sadece yüzde 2’sini kaybettiğimizde bile enerjimiz yüzde 20 civarında azalır. Bunun sonucunda ise vücut halsiz düşer. Bununla birlikte çay-kahve gibi kafein içeren içeceklerin ise vücutta negatif enerji oluşturarak halsizlik ve huzursuzluğa yol açacağını da unutmayın. Hiçbir içecek suyun yerini tutmaz. Günde en az 2,5 ila 3 litre su tüketin.
Yoğun çalışma temposu hem bedenen hem de mental olarak yorgunluğa neden olur. Bu durumu aşmanın en etkili yolu ise tatile çıkmaktır. Çünkü tatilde tüm zamanınız size aittir. Ancak tatile iş götürmemeniz gerektiğini unutmayın ve iş stresini geride bırakarak tatilde işlerinizi uzaktan takip etmeye çalışmayın.