Hemoroidin ilk döneminde erken teşhis edilmesi halinde çok rahat bir şekilde tedavi edilebildiğini söyleyen Op. Dr. Aşcı, "İnsanlar tarafından utanılan bir rahatsızlık olduğu için doktora en son aşamada başvuruluyor. Halbuki ilerlemiş bir hemoroidin tedavisi çok daha sancılı olabiliyor. Özellikle kadınlar, hemoroid muayenesinden fazlasıyla çekindikleri için daha ağır bir biçimde geçiriyor.
Bu hastalığın tedavisinde utanılacak ya da çekinilecek herhangi bir şey bulunmuyor, muayeneden utanılmamalı. Korona virüs salgını nedeniyle fiziki olarak kliniklere gelmekten çekinen hastalar ise climed.com.tr üzerinden destek talebinde bulunabilir" diye konuştu.
Hemoroid hastalığının birden fazla muayene yöntemi olduğunu kaydeden Op. Dr. Aşcı, aşamaları şöyle sıraladı: Birinci aşamada yapılan muayenede doktor, öncelikle anüsün dış kısmında oluşan şişlikler var mı diye incelemelerde bulunur. İkinci aşamada ise Anüs içerisinde herhangi bir sorun olup olmadığı, anoskop adı verilen optik bir cihaz yardımıyla incelenir.
Yapılan muayeneler sonucunda kişinin hangi evrede olduğu tespit edildikten sonra tedavi planlanır. Hastalığın hangi evrede olduğu, iç dış hemoroid mi olduğuna göre farklı tedavi seçenekleri söz konusudur. Çok erken aşamalarda ilaç diyet gibi basit yöntemlerle çözüm üretebilirken daha ileri evrelerde girişimsel işlemler gerekir.
Geleneksel cerrahi yöntemleriyle yapılan tedavilerde uzun istirahat ve iyileşme süreçleri nedeniyle hem hekimlerin hem de hastaların alternatif yöntemlere yöneldiğini söyleyen Op. Dr. Aşcı, "Ameliyatsız ya da minimal invaziv dediğimiz bu yöntemler infrared (kızılötesi) koagülasyon , RBL (bandligasyon ) ve neolazer teknikleridir. Her 3 tedavide de hastalar kısa sürede normal hayatına dönüyor.
Öte yandan hastalığın nüksetme olasılığı da geleneksel yöntemlerle uygulanan tedavilerle aynı oranlara sahip. Hemoroid hastalığına karşı ameliyatsız alternatif tedavi yöntemlerinin başarısı her geçen gün artıyor" ifadelerini kullandı.