Uzun süreli öksürükte beslenmenin de önemine değinen Gerek, "Kronik öksürüğü olan birinin özellikle gece yatmadan en az dört saat önceden her türlü yeme içme eylemini bitirmesi lazım. Son dört saatte içebileceğimiz tek şey, su olmalı. Meyve, kuruyemiş, çay ve kahve de öksürük nedeni olur. Bunlardan uzak durmak gerekir." dedi.
Gerek, kronik öksürüğü bulunanların yaşadıkları ortama dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hava sıcaklığındaki düşüşle birlikte evlerde kaloriferler de yanmaya başlayacak. Ortamın yeteri kadar nemli olması gerekir. Eğer kuru bir ortam varsa bu da öksürük için önemli bir kuvvetlendirici ortam olur. Nem veren bir cihaz ya da kaloriferlerin üzerine bir su kabı koyarak da ortamın nemini sağlayabiliriz. Bu da öksürük noktasında çok rahatlatır." şeklinde konuştu.
Çocuklarda kronik öksürüğün en sık nedenlerinin üst hava yolu viral enfeksiyonları ve öksürükle seyreden astım olduğunu anlatan Gerek, şunları kaydetti:
"Uzun süreli balgamlı öksürüğü olan çocukların aileleri büyük bir telaş içerisinde oluyor. Bunlara da baktığımız zaman genelinde yatmadan önce süt içen çocukların büyük bir bölümünde olduğunu görüyoruz. Süt, midede reflüye yol açabiliyor. Mideden gelen asit ve yiyecek karışımı da bu çocuğun akciğerine kaçtığı zaman balgamlı bir öksürüğe sebep olabiliyor. Çocuklarda da gece beslenmesine bu bakımından dikkat etmek gerekiyor."
Prof. Dr. Gerek, öksürük tedavisinde en iyi ilacın su olduğunu, ıhlamur, kekik gibi doğal bitkilerle hazırlanan içeceklerin de tedaviye olumlu katkısı bulunduğunu sözlerine ekledi.