Günümüzde halk arasında “Bu çıkık yer eder mi?” sorusu hekimlere sıkça yöneltiliyor. Bu soruyu Prof. Dr. Bilsel şöyle yanıtlıyor: “Bu konuda literatürde yapılan çalışmalar ve tecrübeler bize, tekrar çıkıkla ilgili bazı risk faktörlerini tanımlamıştır. Bu faktörler arasında yaşın 20 ve altında olması, kontakt baş üstü sporla ilgilenilmesi, esnek yapılı olma (hipermobilite) ve radyolojisinde omuz ekleminde kemik kaybı en önemli parametreler olarak ele alınmalıdır. Bu faktörler eşliğinde tekrarlama riski öngörüsü yüksekse ameliyat seçeneği ön planda düşünülmelidir.”
Omuz çıkığı esnasında ise bazı hatalı davranışlar nedeniyle tedavi çok daha zorlaşabiliyor. Omuz çıkığının acil müdahale gerektirdiğini, zaman kaybetmeden hastaneye başvurulmasının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kerem Bilsel, “Hastane şartlarında tercihen anestezi veya sedasyon altında kapalı yerine oturtulması (redüksiyon) ilk aşama tedavi olarak yapılmalıdır. Sonrasında en az 10-15 gün arasında kol askısında istirahat ile takip edilir. İlk çıkıklarda özellikle sporcularda ve aktif genç erişkinlerde klinik ve radyolojik testlerle değerlendirilip tekrar çıkma riskini oluşturabilecek faktörler göz önünde bulundurulmalıdır” diyor. Omuz çıkığının tekrarlama riskinin yüksek olduğununun tespit edilmesi durumunda ameliyat gerekebildiğini belirten Prof. Dr. Bilsel şu bilgileri veriyor: “Ameliyat lezyonun büyüklüğüne ve kemik kaybı derecesine göre planlanmaktadır. Küçük kemik kaybı olan hastalarda kapalı (Artroskopik) yumuşak doku fiksasyonları uygun olurken lezyonu daha ciddi derecede olduğu durumlarda açık veya artroskopik kemik blok ameliyatları seçilmektedir. Uygun hastada, risk faktörlerini göz önünde bulundurarak en doğru cerrahi yöntem seçilmelidir.”