İnternette yüzlerce ‘satılık böbrek’ ilanı var. Kimi mailini, kimi cep telefonunu bırakıyor. Hepsinin sorunu aynı: “Maddi zorluk çekiyorum.”Ayten: “Acilen böbreğimi satmak istiyorum” diyerek ilan veren ve cep telefonunu da bırakan Ayten, Hatay’da yaşadığını, 50 bin TL borcu olduğunu söylüyor. Anlaşırsak istediğimiz şehre geleceğini söylüyor. Eşinden ayrı yaşadığını ve iki çocuğuna bakmak zorunda olduğunu anlatıyor. “Bir, iki haftaya kadar bu parayı bulmak zorundayım. Yoksa ev sahibi beni çıkaracak” diyor.Hakan: Bir yıl önce, böbreğine alıcı bulabilmek için bir blog açtı. Kendisi gibi birçok kişi buraya ‘satıcı’ ilanı koydu. Önceleri, alıcıyla satıcıyı buluşturan bir blog kurduğu için sevindi. Sonra korkmaya başladı. Nedenini şöyle anlatıyor: “Arayanlar böbreğime 2-3 bin TL veriyordu. İki olay bloğu kapatmama neden oldu: Biri aradı, 30 bin TL teklif etti. Ameliyatın Antalya’da olacağını söyledi. Fotoğrafımı istedi. Yakın bir akrabasının kimliğine fotoğrafımı yapıştırıp, beni akrabası gibi gösterip komisyona başvuracakmış. Korktum. İlanımı kaldırdım. Sonra öğrendim ki, sistem böyle işliyormuş. Ayrıca, bana mail atıp, ‘Satıcı veya alıcı olanları bize yönlendir, sana komisyon verelim’ diyenler oldu. Rahatsız etmeye başladılar.” Bunun üzerine bloğunu kapattı. Ama kısa süre sonra, maddi durumunu düzeltemediği için, korksa dabloğunu ve ‘satılık böbrek’ ilanını aktifleştirdi.Erdal Küçükkaykı: “41 yaşındayım. Turizm sektöründe çalışıyordum. Türkiye’nin sahil kıyısında rehberlik yapıyordum. Ama aylardır iş bulamıyorum. Memleketim Manisa’ya geldim, durum yine aynı. Dört icra takibim var. Toplam borcum 7 bin TL. Ödeyemiyorum. Yaşım nedeniyle İş Bulma Kurumu’ndan da ses çıkmıyor. Çay ocağında bile iş vermiyorlar. Oysa İngilizce biliyorum, şoförlüğüm var, ama işe yaramıyor. Borçlar nedeniyle eşim beni terk etti. Yedi yaşındaki çocuğumu bile göremiyorum (ağlıyor). Bu yıl ilkokula başladı kızım, ama hiçbir faydam yok. Tek çarem böbreğimi satmak. Ne kadar ücret isteyeceğimi hiç düşünmedim. Karşımdakinin, alıcının da tutumuna bağlı. Kızıma borç bırakmamak için, kalbimi isteseler vermeye hazırım. Zaten her gün ölüyorum. Bir defa böbreğimi veririm, paramı alır, borçlarımdan kurtulurum.”“Mafyanın adı aracılar”Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı Dr. Ahmet Çakıroğlu, kadavradan organ bağışı oranını artırmanın önemine dikkat çekerek, Sağlık Bakanlığı’nı eleştiriyor.“Bir kişinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra, ölüm raporunu verecek heyeti çağıran, cerrahi ekipleri ve organizasyonu sağlayan, organ ihtiyacı olan aileleri organ nakil merkezlerine çağıran kişinin adı, organ nakli koordinatörüdür. Bu sistemin dünyada en iyi İspanya’da uygulandığı kabul ediliyor. Her hastanede, maaş ve prim alan koordinatör var. Hastaları, henüz acil kapısından girdiğinde takip ediyor. Beyin ölümü gerçekleşebilecek vakaları yakın takibe alıyor. Beyin ölümü gerçekleştiği anda, organ nakil merkezleri ve akrabalarıyla temasa geçiyor. 45 milyon nüfusa sahip İspanya’da her bir milyon kişiye 33 kadavradan 33 organ düşüyor. Nüfusu 75 milyon olan Türkiye’de bu rakam milyonda 4.1. Çünkü Türkiye’de meslek değil. Sağlık Bakanlığı, çıkardığı bir yönetmelikle koordinatörlük kurdu. Ama yasal altyapı tamamlanmadığı için, eğitim verdiğimiz arkadaşlar bu işi yapamadı. Bakanlık bu işe çok asılmadı. Organ mafyası söylentisine gelince; sahte belge düzenleyen, alıcı ile vericiyi buluşturan aracılar var. Alıcıdan komisyon alıyorlar. İşte mafya bu. Ben hekimim. Karşıma gelen nüfus cüzdanının sahte olduğunu anlamayabilirim.”
Organ ve Doku Nakli İstanbul Bölge Koordinatörü Dr. Ali Demirel, kadavradan organ nakil prosedürünü anlattı.Kadavradan nakil için, organ temini süreci nasıl işliyor?Organ Nakil Kanunu’na göre, hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesi ve ailesinin onayı ile organları alınabiliyor. Beyin ölümü raporu; anestezi, beyin cerrahı, nöroloji ve kardiyoloji uzmanlarının oluru ile veriliyor. Beyin ölümü; yoğun bakımda yatan, beyin fonksiyonları biten, ama kalbi atan kişilere deniliyor. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin üzerinden organ bağış kartı çıksa bile, ülkemizdeki sosyo-kültürel yapı nedeniyle, il sağlık müdürlüğünün hastanelerde görevlendirdiği koordinatör arkadaşımız, aile ile bağış üzerine görüşür. Cevap olumlu ise organları bizim tarafımızdan dağıtılmaya başlanır. “Hayır” denirse organlar alınamaz.Organların kimlere nakledileceği nasıl belirleniyor?Sağlık Bakanlığı’nda, böbrek nakli için, organ nakil merkezlerinin bildirdiği isimlerden oluşan ulusal bir liste var. Koordinatörlük olarak İstanbul’daki 20 organ nakil merkezine organı bildiriyoruz. Ekibi uygun merkez, böbreklerden birini kendi listesindeki hasta için alır. Diğerini, kayıtlı 15 bin böbrek hastasından birine verilmek üzere Sağlık Bakanlığı’nın ulusal sistemine sunar. Bakanlık, en uygun hastaya; bölgesine, diyalizde geçen süresine, yaşına, doku uyumuna göre puanlama yapar ve o bölgedeki en uygun 5-10 hasta belirlenip, birine nakledilmek üzere gönderilir.Her hastanede il sağlık müdürlüklerinin atadığı koordinatör var mı?Yönergeye göre, yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde olmak zorunda. İstanbul’daki hastanelerde, Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği kurslardan sertifika alan 46 koordinatör var.Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı, “Yasal altyapı tamamlanmadığı için bu iş profesyonelce yapılamıyor” diyor.Doğru. Gönüldenlik, yani görevlendirme esasına göre yapılıyor. Ücretli koordinatörlük sistemi yok.Türkiye’de 55 bin böbrek hastası var. Ama siz Sağlık Bakanlığı’nın ulusal listesinde 15 bin kişinin ismi olduğunu söylediniz. Neden tamamı yok?Diyaliz merkezlerinin bilgi verme zorunluluğu var. Dosyasına ‘bilgi verildi’ diye yazılırsa, bu zorunluluk ortadan kalkmış olur! Bu hastalar diyalize giriyor.Devlet diyaliz için para veriyor mu?Tüm masraflarını karşılıyor. Bir seans 170 TL. Haftada üç kez giriyor. Artı ilaçları var. Bir kişi beş yıl diyalizde yaşarsa, devlete maliyeti 300 bin TL. Yapay kalp için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 297 bin TL ödüyor, ancak en iyisi, en fazla altı ay gidiyor. Ama kadavradan kalp nakli 70 bin TL. Organ nakil merkezleri para kazanmadan bu işi yapmaz. Para almadan çalışan sadece bir grup var: Organ nakil koordinatörleri. Beyin ölümünü tespit edenlere para verilmeli.ORGANINI VEREBİLİRSİN AMA İLAN ASLA!18 yıl devlet hastanelerinde doktorluk yaptıktan sonra hukuk fakültesini kazanıp, avukat olan Yıldız Ertuğ Ünder, Organ Nakli Yasası’nı değerlendirdi.“Türk Ceza Kanunu’nun 91’inci maddesi, parayla organ alışverişini yasaklıyor. 92’nci maddede ise ‘Zorunluluk halinde organını vermişse, ceza verilmeyebilir’ deniliyor. Bu ‘zorunluluk’, sempozyumlarda tartışılan maddelerin başında geliyor. Vericiyi korumak ister gibi görüntü var. Bir anlamda organ ticaretinin yolunu açıyor. Devreye, çıkar ilişkisi giriyor. TCK 95’inci madde ise organ satışına ilişkin ilanları yasaklıyor; bu noktada, savcıların harekete geçmesi lazım. Ama adliyelerde büyük iş yükü var. Bu nedenle, ilanları suç duyurusu kabul edip harekete geçmiyor olabilirler. Yasada satana ‘ceza verilmeyebilir’ derken, ilan verene bir yıl ceza istiyor. Maddeler arasında çelişki var.”
İstanbul Etik Komisyonu Başkanı ve İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uz. Dr. Halim Ömer Kaşıkçı, başvuru sahiplerini komisyona çağırdıklarını söylüyor.Komisyon hangi periyotlarla toplanıyor?İhtiyaç halinde toplanıyoruz.İhtiyaç nasıl belirleniyor?Nakil isteği başvurusu varsa üyeler bir araya geliyor.Faaliyete geçtiğiniz Mayıs 2010’dan bu yana kaç kez toplandınız ve kaç kişiye onay verdiniz?Beş ayda toplam 12 kez toplandık. Bu toplantılarda birden fazla vericinin başvurusu da incelenebiliyor. 18 kişiye onay verildi. Bir müracaata, para alışverişinden şüphelendiğimiz için “Hayır” dedik.Verici ve alıcıyı komisyona çağırmadığınız, sadece belgeleri üzerinden karar aldığınız ileri sürülüyor. Doğru mu?Hayır. Komisyona fiziken de gelmelerini istiyoruz. Gerekirse yakınlarını da çağırabiliyoruz, ifadelerini dinliyoruz.Aralarında maddi çıkar olduğuna inandığınız alıcı ve vericilere bir yaptırım uygulanıyor mu?Elbette, emniyet, savcılık kanalıyla soruşturma açıyor. Bir müracaata onay vermedik. Haklarında adli süreç başladı.Peki, zincirin bazı halkalarında sorun yaşanabilir mi? Mesela, emniyet, komisyon kararını vermeden önce, alıcı ile vericiyi yeteri kadar incelemiyor olabilir mi?Yasa, emniyet müdürlüğünü işaret ediyor, yetkili bir makam. Önyargılı yaklaşmamak lazım.İnternette yüzlerce ‘satılık organ’ ilanı var. Yasa ise “Organını zorunluluktan satanlara ceza verilmeyebilir” diyor. Bu yaklaşımın organ ticaretinin önünü açtığını savunanlar var. Siz ne düşünüyorsunuz?Adli yargı benim alanıma girmiyor.